logo

SİVASSPOR VE TARAFTAR


Mali Müşavir Ali Kılıç
smmmalikilic@hotmail.com

Okuyucularım bu başlığı görünce, Ülkenin bu günlerde ; Yapılan operasyonlar ve aramalar sonucunda;

Evlerde ayakkabı kutularında deste deste dolar ve euroların bulunduğu,

Yine evlerde bankalardaki para kasalarını aratmayan para kasalarının ve para sayma makinelerinin bulunduğu,

Rüşvet vermek için keselerin ağzının sonuna kadar açıldığı,

12 Yıldır Başbakanlık koltuğunda oturan, Ülke başbakanının devlet içinde devletin olduğunu kamu oyuna açıkladığı,

Aralarında, Bir belediye başkanını n, üç bakan çocuğunun  ve ünlü iş adamlarının bulunduğu 52 kişinin   rüşvet ve yolsuzluk iddiaları ile göz altına alındığı bunlardan bir bölümünün tutuklandığı,

Hükümet ve iktidar parti yöneticileri tarafından, Bütün bu işlerin dış güçler tarafından bir komplo olarak tezgahlandığının söylendiği,

Aksaray valisinin bir gecede Başbakanlık Ata uçağı ile İstanbul’a getirilip; İstanbul emniyet müdürü yapıldığı,

Savcının emri ile soruşturmada görevli olan polislerin, soruşturmayı üst amirlerine haber vermedikleri için görevlerinden alındığı,

Direkt değilse bile dolaylı olarak yargıya müdahale edildiğinin;  Evet  gündemde olduğu  bu günlerde;  Sivasspor ve Taraftar neden yazının konusu? Uzun zamandır yazmayı düşünüyordum. Ama gündem o kadar yoğun ki sıra gelmiyordu.  Gündem yine yoğun olmasına rağmen bu defa  kısa da olsa yazmaya karar verdim.

Öncelikle bu gazetede spor yazılarını kaleme alan Faruk SERİN dostumun affına sığınarak bu yazıyı yazdım. Ben sivassporun oyun kalitesini veya oyuncuların tekniğini, oyun taktiklerinden bahsetmeyeceğim. Anlamamda zaten. Ben iyi bir seyirciyim.

Sivasspor, 1967 yılında kurulup 2. Ligde mücadeleye başlayan, 2004 – 2005 futbol sezonunda süper liğe çıkmış olan bir takım. Süper ligde  İlk iki sezonu 8. Sırada kapayan, 2007 – 2008 sezonunda şampiyonluğu kıl payı kaçıran, o sezonu averajla 4 sırada tamamlayarak UEFA inter toto kupasında Türkiye’yi temsil eden bir takım.  2008 – 2009 sezonunda  yine süper  ligi 2. Sırada tamamlayarak; Şampiyonlar ligine katılmıştır. Bu günlerde  Ziraat Türkiye kupası maçlarında gruplara kalan takımımızın, 96.500 m2 alan üzerine kurulu ve üzerinde  modern  iki blok  binanın yanında   birisi de alttan ısıtmalı olmak üzere,  5 antreman sahası olan  mükemmel bir tesisi de bulunmaktadır. Daha da önemlisi Futbol alanında Dünyaca ünlü bir futbol adamı olan Roberto CARLOS gibi birisi  takımın Teknik direktörlüğünü yapmaktadır. İşte Sivasspor için olumlu olan durumlar. Ya olumsuz olan durum ise: Birincisi, Süper lige çıktığımızdan bu güne kadar bütün  sezonlarda birkaç maç hariç, Diğer Maçlarda 15.000 kapasiteli olan 4 Eylül stadının tribünlerinin büyük oranda  boş olması, Bu durum şimdi pek belli olmuyor ama gelecek yıl hizmete girecek olan 25.000 kişi kapasiteli stad hizmete girdiğinde bu durum çok daha bariz belli olacak.  İkincisi ise; Bu şehirde doğup,bu şehirde yaşayan,bu şehirde iş yapan ve hayatını idame ettiren Bu şehir insanlarının  SİVASSPOR gibi bir takımları olmasına rağmen, ne yazık ki  bir takım insanların  aynı ligde mücadele eden bir başka futbol takımını tutmaları ve desteklemeleri. Bu durumu anlamada zorlanıyorum.  Böyle bir durum ne ile izah edilebilir? Bu durumda olan insanların SİVASSPOR’UN başarı elde edememesinden  acaba memnuniyet mi  duyuyorlar? Bu insanlar Kendilerini Diğer il takım taraftarları ile nasıl mukayese ediyorlar? İşte bir Sivas’lı ve SİVASSPOR taraftarı olarak bu durumu affetmiyorum. Tarihi şehrimiz için bir marka olan ve bu şehir ekonomisine önemli katkılar sağlayan bu takım  doğduğumuz ve yaşadığımız bu şehir için çok  önemli.  İşte bu nedenlerden dolayı;  Bu şehirde doğup, büyüyen, bu şehirli olan ve bir futbol takımı tutuyorsa, Bu grupta  de olan herkesi SİVASSPOR’LU olmaya ve sivasspor maçlarını seyir etmeye  davet ediyorum.

 

Share
24 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

10+9 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • ACI’ NIN SAĞI SOLU OLUR MU ?

    27 Şubat 2015 Köşe Yazarları, Tüm Manşetler

    Kaybettiğimiz kardeşimiz Fırat ÇAKIROĞLU' na Allah tan rahmet diliyor ve yine kaybettiğimiz 4 pilot şehitlerimize de mekanları cennet olsun diyor yazıma başlıyorum. Yüreklerimizi dağlayan acının hic bir siyasi farkı yoktur olamazda, acı her dilde, her dinde ve her yürekte aynıdır. Yitip giden canların acısını dahi siyasi görüşlere, inanclara yönelik yaşar olduk. Bir olup yitirdiklerimize sahip çıkmak yerine hâla bu ateşi körükleyerek bölücülüğü tercih ediyoruz. Yıllar evvel Sivas ' ta madımak faciasında kaybettiğimiz canlar, beş altı yıl evv...
  • DEMOKRASİ VE MİLLETVEKİLİ ADAYLARI

    24 Şubat 2015 Köşe Yazarları, Tüm Manşetler

    Ülkemiz Demokrasi ile yönetiliyor,  Dünyadaki en güzel idare  yöntemlerinin başında  da demokrasi gelmektedir. Demokrasi kelimesi  bize Fransızca da “Democratie “ sözcüğünden girmiş olan yunanca bir kelime. Anlamına baktığımızda Demokrasi:  “ Tüm üye ve vatandaşların, organizasyon veya devlet politikasını şekillendirme, eşit hakka sahip olduğu bir yönetim biçimi” olarak tarif edilmekte. Gerçekten tarifi çok güzel. Bu tarife bazı ilim  adamları  ve yazarlar şu kısa anlamları da  vermektedirler. Çoğunluğun Yönetimi, Azınlık haklarını güvenc...
  • Susarsan, Koca bir Millet Yok Olur !

    23 Şubat 2015 Köşe Yazarları, Tüm Manşetler

    Türk’sün kardeşim sen ! kim sevsin ki seni ? Allah yolunda cihad etmeye her daim hazır olansın, Peygamber aşığısın, Savaşçısın, gözü karasın, yedi cihana hükmettin sen, milyarlık Çin’e bile set çektirensin sen, niye sevsinler ki seni sen olsan seni sever misin? Sen var oldukça, Yahudi nasıl ortadoğuya hakim olacak ? sen aptal değilsin ki kimse gibi seni kandıramadılar tabi ki, sen biyat etmedin İslam yolundan şaşmadın, sen kır şekile girip ite itlik etmedin. Kurt’sun sen kimseye biyat etmezsin, dik başlı, bozkurt bakışlısın, söylesene bana s...
  • SON OLSUN

    19 Şubat 2015 Köşe Yazarları, Tüm Manşetler

    Yaşadığımız bu son üzücü olay Özgecan Aslan cinayeti hepimizi derinden etkilemiştir. Neden şiddete tacize yöneliyoruz, bu nasıl  siddet, bu nasıl insanlık suçu bir eylemdir? Yüreklerde kalan ise; sadece tarifsiz bir acı. Temel nedeni sevgisizlik, cahillik, toplumun kadına bakış açısı ve verilen cezaların caydırıcı niteliği olmamasındandır. Sevgisizlik büyük suçların en başında gelen sorundur. Bizler her ne kadar çocuklarımızı sevip fikirlerini önemser isek özgüvenleri gelişmiş sağlıklı bireyler olmaları yolunda en önemli adımı atmış olacağı...