Çalışan ve Emeklilerdeki Ücret Dengesizliği

Mali Müşavir Ali Kılıç

smmmalikilic@hotmail.com

Ülkemizde çalışanların biri birleri ile emeklilerinde kendi aralarındaki aldıkları maaşlar oldukça çok farklılıklar arz etmektedir. Bu durum yıllardır toplumda kronikleşen bir problem olarak devam edip gelmektedir. Ne yazık kı  on yılı aşkın  süredir ülkeyi tek başına idare eden AKP bile bu konuya el atmamıştır. Hani Deveye sormuşlar ya Neden boynun Eğri? Nerem doğru ki diye cevap vermiş ya onun gibi.  Aynı eğitimi almış aynı yıl işe başlamış ancak ayrı kurumlarda çalışanların farklı ücret almaları; Bu dengesizliğin açık örneği. Bu duruma neden biraz  da,    Maaş ödemeye esas teşkil eden , Kanun, KHK ve genelgelerin çokluğundan kaynaklanmaktadır.  Hiçbir dönemde bütün çalışanların  ve emeklilerin  maaşları biri birine eşit olmamıştır,  olması da mümkün değil. Zaten  ideal olan da bu değildir. Ancak,  İdeal olan fertlerin almış oldukları maaşlar arasında ki farkın,  toplumdaki sosyal  yapıyı tahrip edecek bir uçuruma neden  olmamasıdır. Ama ülkemizde maalesef durum hiç de öyle değil.  Ocak 2013  tarihi itibarı ile En Yüksek devlet memuru maaşı 7.419,- TL  ( ¼ Müsteşar ) Buna karşılık en düşük devlet memuru maaşı ise 1.950,- TL. Aradaki Fark, 5.469,- TL. Diğer bir ifade ile en yüksek maaş alan devlet memuru, en düşük maaş alan devlet memurundan 3,80 kat daha  fazla maaş almaktadır. Çalışanlarda durum böyle de emeklilerde farklı mı? Benzer durum emekliler de mevcut. En düşük Bağ kur emekli maaşı ( Tarım ) 530,36 TL. En yüksek bağ kur emekli maaşı ( 24. Basamak ) 1.867,- TL. En düşük SSK emekli maaşı, 852,- TL. En yüksek SSK  emekli maaşı 1.417,- TL. En düşük Emekli sandığı emekli maaşı 1.042,- TL. En yüksek emekli sandığı emekli maaşı 4.781,- TL  Üç sosyal güvenlik kurumundan emekli olanların aldıkları maaşlar hem kendi mensupları ile hem de kendi kuruluşlar  arasında büyük farklılıklar arz etmektedir.  Kalkınmış ülkelerde emekli maaş hesaplamasında ana kriterler; Çalışma şartları, çalışma süresi, Eğitim durumu ve aldığı ücret olmasına rağmen, ülkemizde maalesef bu kriterlerden sadece bir kaçı esas alınmaktadır.

                Görülüyor ki, hem çalışanlarda, hem de emekliler de mevcut olan bu farklı maaş alımları; Ülkemiz de mevcut olan  Gelir dağılımındaki dengesizliği göstermektedir. Yapılan bir araştırmaya göre: Türkiye OECD ülkeleri arasında gelir dağılımının en dengesiz ve bozuk olduğu Üçüncü ülke durumunda. Türkiye de en düşük gelire sahip 14 milyon kişi ( Nüfusun % 18,67 si ) toplam gelirin        % 6,1 ni alırken, en yüksek gelirli 14 milyon kişi toplam gelirin % 44,4 nü almaktadır. Bu durum çok ciddi tehlike oluşturmaktadır. Zira;  FERTLER ARASINDA ��GELİR DAĞILIMINDAKİ BU  AÇIKLIK  ARTARSA TOPLUMDA ALLAH KORUSUN SOSYAL PATLAMA OLABİLİR.  Bana göre bu güne kadar bu patlama olmamış ise, bunda bu necip milletin inanç durumu etkili olmuştur.

           Yine TÜRK-İŞ tarafından yaptırılan bir araştırmaya göre 2013 Açlık ve yoksulluk sınırı 4 kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken gıda harcaması ( Açlık sınırı ) 1.002,50 TL.  Gıda, giyim, konut ( Elektrik, su ve yakıt ) ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu harcama tutarı ( Yoksulluk sınırı ) 3.265,55 TL. Olarak tespit edilmiş.

                Yukarıda yazılı olan bu rakamlara baktığımızda; Özellikle emeklilerin % 38 nin emekli olduktan sonra, çalışmaya devam etmelerinin nedeni ortaya çıkmaktadır. Çünkü Emeklilerin bir çoğu, Açlık sınırı için gerekli olan 1.002,50 TL. den  daha az maaş almaktadırlar.  Çalışmaya devam eden bu emeklilerin % 5,2 si 60 yaş üstünde olan emeklilerden oluşmaktadır. Kendi ülkemizde özellikle turizm bölgelerinde sık ca gördüğümüz yabancı ülkelerden gelen turistlerin çoğunluğu emekli olmuş insanlar. Yanlarında  ya eşleri ya arkadaşları ile beraber bizim ülkemize gelip, birinci sınıf konaklama yerlerinde kalabiliyorlar. Çünkü aldıkları emekli maaşları dünyanın bir çok ülkesinde seyahat etmelerine yetiyor.  İşte gelişmişlik budur. İşte Kalkınmışlık budur. İşte sosyal adalet budur.