Dolar : Alış : 2.91 / Satış : 2.9152
Euro : Alış : 3.2883 / Satış : 3.2943
HAVA DURUMU
hava durumu

sivas24°CÇok Bulutlu

- Hoşgeldiniz - Sitemizde 16 Kategoride 2951 İçerik Bulunuyor.

Son Haberler

DOĞRULARI BİLMEK VE ONUN YANINDA YER ALMAK

07 Nisan 2015 - 58 okunma kez okunmuş
Ana Sayfa » Köşe Yazarları»DOĞRULARI BİLMEK VE ONUN YANINDA YER ALMAK

Son Günlerde Ülkemizde bir takım garip olaylar biri birini takip etmektedir.  Toplumda yaşayan duyarlı her insan bu olaylardan endişe duymaktadır. Duyarlı insanlar diyorum çünkü; Başta ülkeyi idare edenler bu olaylardan fazla endişe duymamış gibi söz ve davranış içinde görünüyorlar da ondan. Ama meydana gelmiş bu olaylara bakıldığında öyle hafife alınacak ve endişe edilmeyecek olaylar değildi. Bir günde Ülkenin % 80 nin Elektriği kesiliyor aradan bir hafta zaman geçmiş olmasına rağmen, Bu kesinti neden oldu? Kesintiye kimler sebep oldu? Acaba bir  sabotaj mı? Hiç kimse bilmediği gibi ülkeyi idare edenler de bir açıklama yapamıyorlar veya yapmak istemiyorlar.  Elektrik kesintisinin olduğu saatlerde İstanbul’da bir savcı rehin alınıyor, dokuz saate yakın bir süre savcıyı rehin alan teröristlerle görüşme yapılıyor. Sonuçta görüşmeler nafile, Savcı görevi başında şehit oluyor. Teröristlerle 9 saat neden görüşüldü? Kimler hangi sıfatla görüştüler? Bu görüşmelerde teröristlerin talepleri ne idi?  Bunları da hiç kimse bilmiyor. Ama bu konuda da ülke yöneticilerinden inandırıcı bir açıklama yok. Yine aynı Gün balyoz davasından yargılananlar, Yıllarca hapis yatmış olmalarına rağmen Aynı gün  Beraat ediyorlar. Bu da son derece düşündürücü,  yine  yetkililerden bir açıklama yok. Bu olayların aynı gün tezahür etmiş olması tesadüf mü? İşte bunları bilenler elbette ülkeyi idare edenlerin dışında kimse olamaz.

Bu ülkede  cereyan eden olaylardan, bu ülkede yaşayan insanların bilgi sahibi olması en tabii haklarıdır diye düşünüyorum. Tabii bu  hakka karşı bu ülkeyi idare edenlerin de bu olayların gerçek yüzünü bu ülke insanına açıklamak  da onların görevleri değil mi?  Ama gel gör ki idareciler sanki cereyan eden bu olaylardan sorumlu değillermiş gibi davranmaktalar. Asıl olan;  Ülke idarecilerinin, idare ettikleri, insanların yanlarında olmalarıdır.  Çünkü: Ülke insanı Haklıdır da ondan. İnsanların, kendine, aile fertlerine, içinde yaşadığı topluma karşı bir takım sorumlulukları bulunmaktadır. Ülkemizde yaşanan bu olayların cereyan etmesinde;  Ülke insanının, her türlü fitne ve fesattan uzak kalması için, Ülke idaresinden sorumlu olanların,  üzerine düşeni yapması gerekmektedir.  Bu da ancak  haklının yanında ve hakkın yanında olmakla mümkün olur. Haklının yanında olmayan insanlar, her şeyden önce kendilerine kötülük yaptıkları gibi, içinde yaşadıkları topluma da kötülük yapmış olurlar. Toplumda tezahür etmiş kötü ve fena işlere, iyiler eğer  müdahale etmezlerse,  meydana gelen zarardan herkes payına düşeni alır.

Güçlü olan kendini haklı görmemelidir. Ben güçlüyüm, elbette haklı benim dememelidir. Özellikle,  ülke yöneticileri Toplumda; Haklının güçlü olduğu anlayışını icraat ve davranışları ile mutlak surette göstermelidirler.  Eğer Ülke idarecileri  bunu yapmayarak, kul hakkını göz ardı eder, Kıyamet gününde hakkı  olan herkesin hakkının verileceğini unuturlarsa,  vay geldi onların kıyametteki hallerine. Eğer ülke idarecileri doğrunun, haklının yanında değillerse, Bizler yani idare edilenler, bazen aleyhimize de olsa,  haktan ayrılmayarak, Haklı olan Güçlünün yanın da olmalıyız.

Facebook Hesabınızla Yorum Yapabilirsiniz

YORUMLAR

İsminiz

 

E-Posta Adresiniz

Yorumunuz