160x600

Bumerang - Yazarkafe
Dolar : Alış : 2.2363 / Satış : 2.2403
Euro : Alış : 2.754 / Satış : 2.759
HAVA DURUMU
hava durumu

sivas9°CHafif Sağanak Yağışlı

- Hoşgeldiniz - Size Bugüne Kadar 67 Ayrı Kategoride 2651 Haber Verdik.

SON DAKİKA

IŞİD Sahtekârdır!

03 Ekim 2014
Ana Sayfa » Köşe Yazarları » IŞİD Sahtekârdır!

Fıratcan Şahin

Fıratcan Şahin

Öncelikle şunu belirteyim ki  kendilerine “Irak ve Şam İslam Devleti” adını veren terörist guruba bu isimde hitap etmeyiniz. Çünkü bunlarda dini kanlı işlerine alet eden sahtekarlardır. Onlara bu uzun isim yerine IŞİD diye hitap edilmesi daha iyi olur. Çünkü bu terörist gurubun İslam ile uzaktan yakından bir alakaları bulunmamaktır.

Bu kanıya nereden vardığımı soracak olursanız yaptıkları katliamlar, insan kesmeleri ne olduklarını açıkça ortaya koymaktadır zaten. Bizim inancımız da Allah’ın verdiği canı, Allah’tan başkası alamaz. Bir fâninin ne hakkıdır ne de haddidir.

IŞİD tamamen Amerikan ve İngilizlerin oyunlarından sadece bir tanesi. Bazı yayın organlarında IŞİD’inonbinlerce militanı olduğu söylense de Fransız istihbaratının raporuna göre sadece 10 Bin’e yakın militanı bulunmaktadır. Ne tesadüftür ki bu 10 Bin kişinin 6 Bin 900’ü Avrupa ülkelerinden gelmişlerdir. Ülkeler arasında İngiltere, Rusya, Fransa ve Almanya başı çekiyor. Son bazı gelişmelerden dolayı bizim ülkemizden gençler de gerçekten Cihad için savaştıklarını sanarak IŞİD’e katılmak için onların saflarına katılmışlardır.

Yeni Türkiyee’nin gücünü hazmedemeyen baronların son hamlesidir IŞİD. Tek emelleri Türkiye’nin önünü kesmek ve küresel güç olmasını engellemektir. Sadece maşa olarak kullanılmak üzere kurulan IŞİD terör örgütünü oluşturaların isimlerini ve uyruklarını Takvim Gazetesinin deşifresi aşağıdaki resimde mevcuttur.

son-piyon

IŞİD terör örgütünün sahtekar olduğunun bir diğer delili de Arap aleminden büyük bir Âlimin kendisine IŞİD ile alakalı gönderdiği iki hadisi Cübbeli Ahmet Hoca umre öncesi açıklamıştı.

Birinci hadis, Hazreti Ali’ye dayandırılıyor. Söz konusu hadis, hadis terimlerine göre merfu değil, mevkuf cinsinden bir hadistir. Bir de senedinde hıfzı itibarıyla zayıf olan İbniLahia bulunmaktadır.  Muhaddislerce zayıf bir ravi addedilmiştir. Bununla birlikte, hadisin metnine baktığınızda gerçekten de  anılan zümreye birebir intibak ettiğini görerek çarpılıyor ve hayrete düşüyorsunuz. Bu kadar da  intibak olur mu, diye hayretler içinde kalıyorsunuz.  Hazreti Ali’ye (R.Anhu) dayandırılan hadiste şöyle denilmektedir: “Siyah bayrakları gördüğünüzde yerinizden kıpırdamayın.  Ellerinizi ve ayaklarınızı hareket ettirmeyin (harekete geçmeyin).  Sonra kendilerine ehemmiyet verilmeyen  zayıf bir topluluk zuhur eder. Kalpleri demir parçaları gibidir.  Onlar devlet sahipleridir (hum ashabu’d devle). Ne söz ne de ahit tanırlar. Hakka çağırırlar ama kendileri hak ehli değildir. İsimleri künyedir. Nisbetleri ise köy ve şehirlerdir. Saçları kadın saçı gibi uzatılmış ve salınmıştır. Aralarında ihtilaf çıkıncaya kadar bakidirler. Sonra Allah hakkı dilediğine verir…(El Fiten, Hafız Nuaym Bin Hammad, Daru’l Beyan el Arabi, Ezher civarı Kahire, hadis numarası 558, s:  136)” bu hadisin sağlamasını Ebubekir Bağdadi üzerinde yaptığınız da; adı  karşımıza İbrahim Avad İbrahim Ali Bedri olarak çıktığı halde; onu tayyetmiş ve Ebubekir’i  seçmiştir.  Siyah bayrakları ve halife ünvanı gibi, ismi de sahtedir. Bu sahtecinin ikinci sahteliği, nisbetindedir. Samarra’lı olduğu halde kendisini Bağdad’anisbet etmiştir? Niye? Psikopatlıktan olsa gerek!

Hadis bir uyarı mahiyetindedir. Müslümanlardan onlara uymamaları ve onlardan uzak durmaları isteniyor. Onların lehinde harekete geçmeyin ve kandırılmayın denilmek isteniyor.  Bu durumda ilan ettikleri hilafet gibi siyah bayrakları da sahte. Zira, başka hadislerde siyah bayraklılardan en azından üç kısmından bir kısmının Mehdi’ye müzahir olacakları ifade edilmektedir. Burada farklı bir siyah bayraklılar grubundan bahsedilmektedir. Bunlar müteşabih topluluktur. Mesih’in yerini almaya namzet Deccal  ve avenesi gibi benzeşik ve müteşabih bir topluluktur. Hazreti İsa’nın ifadesindeki gibi onları meyve ve eserlerinden tanırsınız.  Bunlar psikopatlar topluluğudur.  Tarzları, bir zamanlar Cezayir’de faal olan GIA tarzına benzemektedir.  IŞİD ile alakalı ikinci bir hadis de Ebu Hureyre (R. Anhu) tarikiyle rivayet edilmiştir. Geçmiş  dönemde okuduğum halde bende bir izi bırakmamış!  Bu hadisin senedi Peygamberimize kadar ulaşıyor.  Mevkuf değil, merfudur.  Bu hadise göre Peygamberimiz şöyle buyurmaktadır: “Benden sonra size dört fitne gelecektir.  Birincisinde, kanlar (dökülmesi) helal kılınacaktır. İkincisinde hem kanlar hem de mallar helal kılınacaktır.  Üçüncüsünde ise hem canlar hem mallar hem de uçkurlar helal kılınacaktır. Dördüncüsü ise örten, kapatan, bürüyen kör ve sağır bir fitnedir; denizdeki dalgalar gibi kabarır, hareket eder. Hiç kimse ona karşı bir sığınak bulamaz.   Şam’da tayf ve karaltı gibi dolaşır; Irak’a çöreklenir.  Eliyle ve ayaklarıyla el Cezire’yi (Kürt bölgesi) vurur (Cübbeli Ahmet Hoca’nın bu hadisteki el Cezire’yi Suudi Arabistan olarak yansıtması isabetli olmasa gerek). Ümmet, derinin tabakhanede çekiştirilmesi gibi çekiştirilir, belaya maruz kalır. Kimse ‘yeter, yeter’ diyemez ve bir yerden kalksa diğer yerde patlak verir ve çöreklenir (hadis no: 87, s: 31)….”

Hadislerin senedi hakkında ne denilirse denilsin; metni tamamen günümüze ve IŞİD’e intibak ettiği bir vak��adır. Bunda hiç şüphe yoktur.  Gerçekten de Nuaym Bin Hammad meşhur bir muhaddistir ve Buhari’nin hocaları ve kaynakları arasında yer alır. Özellikle fiten  ve ahirzaman alametleri ile ilgili hadislerin rivayetinde iştihar etmiştir. Bu yönüyle sahabeden Huzeyfe bin Yeman hazretlerine benzer. O da şerden sakınmak için Peygamberimize gelecekteki fitnelerden ve şer dönemlerden sormuştur.  Genellikle IŞİD’in yöntem ve icraatlarına karşı çıkan alimler bu nevzuhur hareketi Harici hareket  kapsamında değerlendirmişler ve onlara Haricilerle ilgili hadisleri yansıtmışlardır. Lakin Nuaym Bin Hammad’ın anılan rivayetleri, IŞİD ile alakalı olarak Haricileri kapsayan umum hadislerin dışında özel hadislerin de mervi olduğunu gösteriyor.  Sıhhat derecesi tartışmalı olsa da bu rivayetler Hazreti Peygamberin konuyu ümmetine aktardığını zanni galip ile ifade ediyor.  IŞİD gerçekten de kaba saba anlayışlarıyla birlikte İslam alemine zarar vermiş ve Suriye’de mücadeleyi uzatmış, kilitlemiş ve kayıpları artırmış ve masumların helakına sebep olmuştur.  Bu hadisleri Arap dünyasından mühim bir Âlimin Cübbeli Ahmet Hoca ile paylaşması ve aktarması onun da kamuoyuna duyurması yerinde ve hayırlı bir hizmet olmuştur. Allah razı olsun.


Okunma : 264
İlgili Terimler : ,

Facebook Hesabınızla Yorum Yapabilirsiniz

YORUMLAR

İsminiz

 

E-Posta Adresiniz

Yorumunuz

Yayın İlkeleri | Kullanım Şartları