Dolar : Alış : 2.8962 / Satış : 2.9015
Euro : Alış : 3.2823 / Satış : 3.2882
HAVA DURUMU
hava durumu

sivas29°CParçalı Bulutlu

- Hoşgeldiniz - Sitemizde 16 Kategoride 2955 İçerik Bulunuyor.

Son Haberler

Şaban’ı Şerifte Oruç

27 Mayıs 2015 - 91 okunma kez okunmuş
Ana Sayfa » İslam»Şaban’ı Şerifte Oruç

ŞABAN’I ŞERİF ORU­CU­NUN Dİ­ĞER AYLARLA MUKAYESESİ

Ba­zı ha­dîs-i şe­rîf­ler­de ra­ma­zan-ı şe­rîf­ten son­ra en üs­tün oru­cun mu­har­rem ayı­nın oru­cu ol­du­ğu bil­di­ril­miş­ken, Ra­sû­lül­lâh (Sal­lal­lâ­hu Aley­hi ve Sel­lem)in en çok oru­cu­nu şa­bân ayı­na tah­si­sin­den sabani-serifan­la­şıl­dı­ğı üze­re şa­bân oru­cu ha­ram ay­la­rın oru­cun­dan üs­tün­dür. Ni­te­kim ge­ri­de zik­ret­ti­ği­miz Enes (Ra­dı­yal­lâ­hu Anh)ın ha­dî­si bu­na de­la­let et­mek­te­dir. (sh:47)

Üsâ­me (Ra­dı­yal­lâ­hu Anh) ha­ram ay­la­rı oruç tu­tar­ken Ra­sû­lül­lâh (Sal­lal­lâ­hu Aley­hi ve Sel­lem)in, ona:

DAHA KIYMETLİ

“Şev­vâl ayı­nı oruç­lu ge­çi­r” (İb­ni Mâ­ce, no:1744) bu­yur­ma­sı üze­ri­ne ha­ram ay­la­rı bı­ra­kıp, ölün­ce­ye ka­dar şev­val ayı­nı tut­muş­tur. Bu­nun se­be­bi ise şev­val ayı­nın ra­ma­zan-ı şe­rif­ten son­ra ge­li­şi­dir.

Ra­sû­lül­lâh (Sal­lal­lâ­hu Aley­hi ve Sel­lem)in ken­di­si ise şev­va­li tut­ma­yıp şa­bân-ı şe­rî­fi tut­tu­ğun­dan, şa­bân oru­cu­nun ef­da­li­ye­ti mey­da­na çık­mış­tır.

İn­san­lar­dan bir­ço­ğu ha­ram ay ol­du­ğu için re­ceb oru­cu­nun şa­bân oru­cun­dan üs­tün ol­du­ğu san­mak­ta��dır­lar, hâl­bu­ki böy­le de­ğil­dir. Ni­te­kim in­san­lar nez­din­de fa­zî­le­ti meş­hur olan za­man­lar, me­kân­lar ve­ya şa­hıs­lar­dan baş­ka­la­rı on­lar­dan üs­tün ola­bi­lir. İş­te şa­bân oru­cu da böy­le­dir. Âi­şe (Ra­dı­yal­lâ­hu An­hâ)dan ri­vâ­ye­te gö­re:  “Ra­sû­lül­lâh (Sal­lal­lâ­hu Aley­hi ve Sel­lem)e re­ceb ayı­nı oruç­lu ge­çi­ren bir­ta­kım in­san­lar­dan bah­se­dil­di­ğin­de: ‘On­lar şa­bân oru­cun­dan ne­re­de­ler?’ (İb­ni Re­ceb, Le­tâ­ifü­’l-me­‛â­rif, sh:251) bu­yu­ra­ra­k” onun da­ha kıy­met­li ol­du­ğu­na
işa­ret et­miş­tir.

ÖNCESİ VE SONRASI

Bun­dan an­la­şıl­ma­lı­dır ki; nâ­fi­le oruç­la­rın en üs­tü­nü ra­ma­zan-ı şe­rî­fe ya­kın olan, ön­ce­sin­de­ki ve son­ra­sın­da­ki oruç­lar­dır.

Ni­te­kim nâ­fi­le na­maz­la­rın en üs­tün­le­ri de farz na­maz­la­rın ön­ce­sin­de ve son­ra­sın­da olan sün­net­ler­dir ki bun­lar farz­la­rın nok­san­lı­ğı­nı ta­mam­lar ni­te­lik­te­dir.

Do­la­yı­sıy­la te­hec­cüd na­ma­zı­nın farz­lar­dan son­ra en üs­tün na­maz ol­du­ğu bil­di­ril­di­ği hal­de, bun­dan farz na­maz­la­rın re­vâ­tib sün­net­le­ri is­tis­nâ edil­di­ği gi­bi oruç hak­kın­da da ef­da­li­ye­ti bil­di­ri­len­ler­den, ra­ma­zan-ı şe­rî­fin ön­ce­sin­de ve son­ra­sın­da bu­lu­nan­lar ha­riç tu­tul­ma­lı­dır. (İb­ni Re­ceb, Le­tâ­ifü­’l- me­‛â­rif, sh:248-251)

N­Fİ­LE ORUÇ­LA­RI KA­ZA

Âi­şe (Ra­dı­yal­lâ­hu An­hâ)dan ri­vâ­ye­te gö­re: “Ra­sû­lül­lâh (Sal­lal­lâ­hu Aley­hi ve Sel­lem) her ay üç gün oruç tu­tar­dı. Ba­zen bu­nu te­hir et­ti­ği olur, bir bi­rik­me olur­sa bun­la­rı şa­bân­da tu­tar­dı.” (Ta­be­râ­nî, Hey­se­mî, Mec­ma­‛u­’z-ze­vâ­id, 3/192)
Ta­bî ki bu ri­vâ­yet: “Pa­zer­te­si-per­şem­be­ler dı­şın­da üç gün tu­tar­dı, her ay tut­tu­ğu üç gün­ler­den tu­ta­ma­dık­la­rı­nı şa­bân­da ka­za eder­di­” di­ye an­la­şı­lır­sa, di­ğer ri­vâ­yet­ler­le da­ha iyi bağ­daş­mış olur.

Sa­hih ha­dîs-i şe­rif­ler­de be­lir­til­di­ği gi­bi:“Ra­sû­lül­lâh (Sal­lal­lâ­hu Aley­hi ve Sel­lem)in tüm amel­le­ri de­vam­lı idi. Nâ­fi­le­le­rin­den bir şe­yi ka­çır­dı mı onu ka­za eder­di.”

Ni­te­kim: “Na­maz­la­rın sün­net­le­rin­den ve ge­ce na­ma­zın­dan ka­çır­dık­la­rı­nı ka­za et­ti­ği­”ne dâ­ir ri­vâ­yet­ler mâ­lum­dur.

İZİNSİZ TUTAMAZ

Şa­bân ayı gir­di­ğin­de, üze­rin­de tut­ma­dı­ğı nâ­fi­le bir oruç var­sa ra­ma­zan gir­me­den ön­ce nâ­fi­le oruç­la­rı­nı ik­mal eder­di. Âi­şe (Ra­dı­yal­lâ­hu An­hâ) da bu­nu fır­sat bi­lir, ka­dın ha­lin­den do­la­yı ra­ma­zan­da tu­ta­ma­dı­ğı farz oruç­la­rı­nı şa­bân­da öder­di.

Di­ğer ay­lar­da ise Ra­sû­lül­lâh (Sal­lal­lâ­hu Aley­hi ve Sel­lem) ile meş­gul ol­du­ğun­dan bu borç­la­rı bi­ti­re­mez­di. Zi­ra ka­dın ko­ca­sı ya­nın­day­ken, on­dan izin­siz oruç tu­ta­maz.

Şa­bân ayı­na ka­vu­şan­la­rın, üzer­le­rin­de nâ­fi­le oruç­lar­dan yâ­hut yol­cu­luk ve has­ta­lık gi­bi meş­rû ma­ze­ret­ler­le ge­çir­dik­le­ri farz oruç­lar­dan her­han­gi bir şey bu­lun­mak­tay­sa, bu nâ­fi­le­le­ri­ni iki ra­ma­zan ara­sı ta­mam­la­mış ol­ma­la­rı için şa­bân ayın­da ka­za et­me­le­ri müs­te­hap­tır.

Üze­rin­de farz bor­cu ola­nın iki ra­ma­zan ara­sı sü­ren bir ma­ze­re­ti yok­ken ka­za­la­rı­nı bir da­ha­ki ra­ma­zan­dan son­ra­ya bı­rak­ma­sı câ­iz de­ğil­dir. (İb­ni Re­ceb, Le­tâ­ifü­’l-me­‛â­rif, sh:257-258)

BİR GÜN ORUÇ

Ra­sû­lül­lâh (Sal­lal­lâ­hu Aley­hi ve Sel­lem)in şöy­le bu­yur­du­ğu ri­vâ­yet edil­miş­tir:  “Kim şa­bân­dan bir gün oruç tu­tar­sa, Al­lâh-u Teâ­lâ onun ce­se­di­ni ce­hen­ne­me ha­ram kı­lar. Cen­net­ler­de Yû­suf (Aley­his­se­lâm)a kom­şu olur. Al­lâh ona Ey­yûb ve Dâ­vûd (Aley­hi­mes­se­lâm)ın se­vap­la­rı­nı ve­rir.” (Sa­fû­rî, Nüz­he­tü­’l-me­câ­lis, 1/142)

ÜÇ GÜN ORUÇ

Ha­dîs-i şe­rif­te şöy­le vâ­rid ol­muş­tur.  “Şa­bân ce­hen­nem­den bir kal­kan­dır. Ba­na ka­vuş­mak is­te­yen üç gün de ol­sa on­da oruç tut­sun.”
(Sa­fû­rî, Nüz­he­tü­’l-me­câ­lis, 1/142)

Ha­dîs-i şe­rif­te şöy­le buy­rul­muş­tur:

“Ra­ma­zan ayı­nın oru­cu için şa­bân oru­cu ile be­den­le­ri­ni­zi te­miz­le­yin. Her han­gi bir kul şa­bân ayın­da üç gün oruç tut­sa, if­ta­rın­dan ön­ce de ba­na de­fa­lar­ca sa­le­vât oku­sa, mut­la­ka Al­lâh-u Teâ­lâ onun geç­miş gü­nah­la­rı­nı ba­ğış­lar. Cib­rîl ba­na bil­dir­di ki; şüp­he­siz Al­lâh-u Teâ­lâ bu ay­da üç yüz rah­met ka­pı­sı açar.” (Sa­fû­rî, Nüz­he­tü­’l-me­câ­lis, 1/142)

AYET-İ KERİME

Allah, bütün canlıları sudan yarattı. İşte bunlardan bir kısmı karnı üzerinde sürünür, kimi iki ayak üzerinde yürür, kimisi dört ayak üzerinde yürür. Allah, dilediğini yaratır. Çünkü Allah, her şeye hakkıyla gücü yetendir. (Nur, 24 / 45)

HADİS-İ ŞERİF

“Hz. Cebrail (Aleyhisselâm) bana komşu hakkında o kadar aralıksız tavsiyede bulundu ki, komşuyu vâris kılacağını zannettim.”
(Buhârî, Edeb 28; Müslim, Birr 140; Ebû Dâvud, Edeb 132; Tirmizî, Birr 28)

ALİMLERDEN ÖĞÜTLER

 

Yaratan’ın rızasına erme yolunda yapmacık hareketler fayda getirmez, bu yolda yersiz arzu ve boş temenni ile yürünmez. Hele içi başka dışı başka birinin eline hiçbir şey geçmez. Bir de yalancılık ortaya çıkarsa felaket o zaman başlar. Eğer bu hallerin azı sende varsa hemen tövbe et ve tövbeni bozma. Tövbe etmekten ziyade, tövbeyi bozmamak esas hünerdir.
(Abdulkadir-i Geylani Hazretleri)

Kaynak: Gazete Vahdet

Facebook Hesabınızla Yorum Yapabilirsiniz

YORUMLAR

İsminiz

 

E-Posta Adresiniz

Yorumunuz