logo

Sivas KAMU-SEN Töre Sohbetlerini Başlattı !

Türkiye Kamu-Sen toplantı salonunda artık her ay Tarih edebiyat ve kültür sohbetleri devam edecektir. Bu ayki konuğumuz tarihçi yazar A.Necip GÜNAYDIN hocamızdı. Sohbet konusu, FİKİR SANAT VE EDEBİYATTA TÖRE SOHBETLERİ MÜTERAKE DÖNEMİ DAMAT FERİT VE İŞBİRLİKÇİLERDİR.

AÇILIŞ KONUŞMASINI YAPAN TÜRKİYE KAMU-SEN SİVAS İL TEMSİLCİSİ MUZAFFER KARADAĞ; Değerli misafirler çok zor bir coğrafyada yaşıyoruz, bu coğrafyada binlerce millet tarihin çöplüğüne atılmış yok olmuştur. Bin yıldan fazladır bu topraklarda yaşıyoruz, yaşamaya devam edeceğiz. Haçlılar savaşta ve barışta münasebette bulundukları tüm milletiri Hıristiyan yapmıştır, Rusya gibi… Haçlıların bin yıldan fazladır savaşta ve barışta münasebette bulunupta Hıristiyanlaştıramadığı tek millet Türk milletidir. Batılılara göre Türk meydan okuyan demektir. Türkler olmasaydı New York’ta, Paris’te, Londra’da ezan okunmazdı demektedirler. Bin yıldan fazladır İslam’a hizmet etmek, İslam’ın bayraktarlığını yapmayı Allah Türk milletine nasip etmiştir. Bizim en büyük şerefimizdir. Eski ABD Başkanı; “Türkiye Türk’lere bırakılmayacak kadar önemli bir ülkedir demiştir.” Bu gün yaşadığımız sıkıntıların kaynağı budur. ASALA’yı kuranlar tutmayınca PKK’yı kurdular. Haçlılar ve Siyonistler demokrasi götürme yalanlarıyla enerji kaynaklarına değerli madenlere el koymaktadırlar. Bunu engelleyecek tek millet Türk Milletidir. Ünlü düşünür İbni Haldun; “Dünyanın gelişmiş en adaletli devletini Osmanlı Adıyla Türkler kurdular” demiştir. Türk’ün olduğu yerde huzur, Türk’ün egemen olduğu yerde adalet, Türk’ün olduğu yerde barış vardır. Bugün Türk’ün çekildiği her yerde kan, gözyaşı, acı ve zulüm vardır. Kırım’dan Kerkük’e Musul’dan Filistin’e kadar Türk’ün çekilmek zorunda kaldığı her yerde zulüm vardır. Dünya Türk’ün adaletine, Türk’ün adaletine Türk’ün yönetimine muhtaçtır. Kendi içimizdeki sıkıntıları aşıp, zulüm gören insanlara yardım etmek zorundayız. Bunun için çare nedir, ÇARE YENİDEN TÜRK OLMAK, TÜRK’ÜN İÇİNDEKİ TÜRKLÜĞÜ ÇIKARMAKTIR. ÇARE TÜRK KÜLTÜR MİLLİYETÇİLİĞİNİ GENÇLERİN BEYTİNLERİNE VE KALPLERİNE YERLEŞTİRMEKTİR.

Bunun için Türk Milletinin özelliklerini İslam’ın bize kazandırdığı güzellikleri yeniden hatırlamak ve pekiştirmek için Töre sohbetlerini başlatmış bulunuyoruz. Sözü hocamıza bırakıyorum.

Söze başlayan tarihçi yazar Necip GÜNAYDIN; tarih bir milletin hafızasıdır. Hafızasını kaybeden milletlerin geleceğini başkaları belirler. Biz hafızamızı tazelemek, dinç tutmak için tarihimizi iyi bilmeliyiz. Canlı tutmalıyız

Bizim on binlerce yıllık şerefli bir tarihimiz vardır ama Türk Milletinin zaman zaman çok sıkıntılı günleri olmuştur. Osmanlı’ya da bu gözle bakmalıyız. Altı yüz yıldan fazla egemen olan Osmanlı’da sayısız kahramanlarımızın yanında son dönemlerinde hainlerimizde olmuştur. Osmanlı’nın en büyük hezimeti olan Balkan bozgunu sonrasında başlayan Uşi Barış görüşmeleri sırasında dış işleri bakanımız bir ermenidir. O görüşmelere katılan İtalyan, İngiliz, Fransız diplomatları daha sonra yazdıkları anılarında Osmanlı dış işleri bakanı olan ermeni vatandaşımızı “Bastırın daha fazla şeyler isteyin, Osmanlının hayır diyecek gücü kalmadı” dediği belgeleriyle ortaya çıkmıştır. Başbakan olan Damat Ferit, Mondros görüşmelerinde; “Doğuda bir Ermenistan’ı kabul ediyoruz” demiştir. Birinci ve ikinci İnönü savaşlarından sonra başlayan Eskişehir- Kütahya savaşlarında Türk ordusu ağır bir yenilgi yaşamıştır. Beş binden fazla şehit vermiş ve ordumuz geri çekilmiştir. Mustafa Kemal apar topar cepheye gitmiştir. İstanbul’da toplanan İstanbul Hükümeti bakanlar kurulunda asker kökenli üyeler büyük üzüntü yaşarken Başbakan Damat Ferit; “banane ben zaten Türk değilim” diyerek içkisini yudumlamıştır.

Değerli misafirler devlet adamları yanında sözde din adamı olan hainlerde milletimize büyük sıkıntılar yaşatmıştır. Sait Molla denen sözde din adamı milli mücadelenin bir ihanet olduğunu Anadolu’da Kuvay-ı milliyeye destek verenlerin kafir olduğunu bildiren fetvalar vermiştir. Bu fetvalar İngiliz ve yunana uçaklarıyla Anadolu’ya atılmıştır. İngiliz ve Yunanlıların maddi destekleriyle Anadolu’nun dört bir yanında kuvay-ı milliyeye karşı isyanlar başlatmışlardır.

İşgal günlerinde Yunalıların yaptıkları zulüm ve ahlaksızlıklar yabancıları bile rahatsız etmiştir. Kadınlara yapılan tecavüzler, soygunlar katliamlar üzerine milletler cemiyeti bir heyet göndererek Anadolu’da incelemeler yaptırmıştır. Bristol raporu diye bir tutanak hazırlanmıştır. Milletler cemiyetinde İngilizler bu toplu tecavüz ve katliamların tutanaklarını görünce bu raporu burada kapatalım buraya gömelim kimse duymasın demek zorunda kalmıştır. İzmir’i Yunalıların yerine işgalde gözü olan İtalyan heyeti tüm Avrupa’ya yaymıştır. İşte bu katliamlarda ve toplu tecavüzlerde bu sözde din adamlarının hainliklerinin mevcudiyeti belgelerle ispatlanmıştır. Bu hainlerin hemen hepsinin ortak özelliği Türk olmayışlarıdır. Refik Halit Karay kaçtığı Cundi şehrinde yazdığı anılarında bütün bunları itiraf etmiştir. Kitabında kurtuluş savaşını Türk Ordusunun kazanmasından sonra İstanbul’da İngiliz elçiliğine sığınmak için giden Refik Halit Karay elçiliğin bahçesi yüzlerce işbirlikçiyle doluydu. Bahçede yerlere oturmuş Sait molla ve diğer işbirlikçilerinden geçilmiyordu adeta iğne atsan yere değil işbirlikçilerin üzerine düşerdi. Elçilikten bir bayan; “Hepinizi gemilerle dışarı çıkaracağız bize hizmetleriniz karşılıksız kalmayacak “ demiştir.

Değerli misafirler;

Mütareke dönemi dediğimiz o yıllar Türk milletinin en acı yıllarıdır. İstanbul işgal edildiğinde dünyada bağımsız tek Müslüman devleti kalmamıştır. İngilizlerin denetiminden geçmeyen hiçbir şeye asla izin verilmiyordu. Bakanlar, başbakan bile yanlış yola girdi diye İngiliz askerlerince tutuklanıyordu. Ne din ne ahlak ne de namus güvencesi kalmamıştı. Atatürk ve arkadaşları Türk milletine güvenerek, inanarak Türk’ün içindeki Türklüğü çıkararak yeniden bağımsız bir Türk Devleti kurmuşlardır. SİZLERE O DÖNEMİ MUTLAKA OKUMANIZI TAVSİYE EDİYORUM. MÜTAREKE DÖNEMİNDEKİ İŞBİRLİKÇİLERİN İHANETLERİNİ YİNE KENDİ YAZDIKLARI ANI KİTAPLARINDAN OKUYARAK GEREKEN DERSLERİ ALMALIYIZ. TARİHİMİZİ İYİ BİLMELİ AYNI HATALARA DÜŞMEMELİYİZ. ALLAH BU MİLLETE BİR DAHA MÜTAREKE DÖNEMİ VE MÜTAREKE BASINI YAŞATMASIN.

A.Necip GÜNAYDIN’a konuşmalarından dolayı teşekkür eden Muzaffer Karadağ kendisine plaket taktim etmek üzere Adnan Mahiroğlulları’nı davet etti. Plaket taktiminin ardından gelen konukların kitaplarını A.Necip GÜNAYDIN tarafından imzalandı.

Etiketler: # # # # # #

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşleridir. Yazılan yorumlardan SivasMedya.net hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Share
64 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

9+8 = ?

#

Sivas KAMU-SEN Töre Sohbetlerini Başlattı !” için 1 yorum

  1. Ahmet MERT : diyor ki:

    sivas’ta önemli bir boşluğu dolduran milletin gönlüne tercüman olan kamusen’e sonsuz teşekkürler.