*KARTVİZİTİNDE NE YAZAR LÜTFÜ AKDOĞAN KİMDİR
Ne işe yapar ;
-63 yıllık meslek hayatımda hiçbir zaman kim öğrenemediğim için bunu cevaplamam biraz güç olacak.
*İSTERSENİZ YARDIMCI OLAYIM KRALLARIN KRALI DİYORLAR SİZE ?
-Yahu bir tek ‘’ Kralların Kralı ‘’ mı ? .Efsanevi gazeteci , Ortadoğu uzmanı , Türkiye’nin ilk savaş muhabiri sıfatlarını teslim ettiler zamanla . Oda yetmedi , ‘’Krallara başkanlara yön veren adam ‘’ oldum . Hatta bir ara ‘’ Petrol Kralı ‘’ sıfatı verdiler.
* E İŞTE TAMAM KARTVİZİT DOLDU.
- Dur daha bitmedi . Gazetecilik serüvenim boyunca benim gibi “kafatasçı” ya Arap,Ermeni,Alevi,Kürt yakıştırmasındada bulundular .
*DURUN BİR SANİYE KAFATASÇI MI ?
-Yahu o işin şakasıama elbette milliyetçiyim, Türk’üm ve Türk’lüğümü hiçbir şeye değişmem ama aslında bakarsan bugün Fransız’ı da , İngiliz’i de Amerikan’ı da kafatasçı dır bir nevi .
*NEYSE BİZ SİZİN KİM OLDUĞUNUZDA KALMIŞTIK …
-(Gülüyor) İnanır mısın kendimle baş başa kaldığımda daha dün 20 yaşındaydım , nasıl bugün 83 diye hayret ediyorum . Aynaya baktığımda hala 20 yaşlarındaki polis-adliye muhabiri Lütfü’yü görüyorum .
SAVAŞLARDA ALDIĞIM HER YARA BENİM MADALYAMDIR
*BEN SİZE BAKTIĞIMDA BİR TARİH GÖRÜYORUM HALBUKİ.
-Ee göreceksin tabii ki , ne de olsa 63 yıllık çileli bir geçmişin yükü var üzerimde. Keşmir’de Golan yamaçlarında , Kuneytra’da , Süveyş’te, Sina’da , Gazze’de ve Cezayir’de yanımdan vızıldayarak geçen kurşunlar adeta arkadaşım olmuştu bir dönem.
*BİR SAVAŞ MUHABİRİNİN MESLEKİ DEFORMASYONU…
-Bunlar ne ki? Beyrut’ta, içinde bulunduğum araçta Suriyeli eski bir bakan ile şöförü gözlerimin önünde can çekişerek öldü.
*HEM BEDENİNİZ HEM DE RUHUNUZ YARA ANLAŞILAN.
- Olsun varsın . Savaşta aldığım her türlü yara benim madalyamdır.
*NASL OLDU DA HİÇ BİR ŞAHİT OLDUĞUNUZ OLAY SİZİ DÖNDÜRMEDİ YOLUNUZDAN?
-5-6 yaşlarındayken o zamanlar Fransızlar’ın hakim olduğu Hatay’ın Samandağı köyünde işkenceye maruz kalan, dayak yiyen, sırtına postallar indiriler bir çocugu kolay kolay yılıdıramazsın.
*HER ŞEKİLDE YOLA DEVAM DİYORSUNUZ YANİ.
-Öyle diyordum ama 4 Nisan 2013’te hiçbir şekilde hiçbir yerde konuşmamak , basına ve televizyona çıkmamak üzere jubilemi yaptım.
*ÖYLESİNE Mİ MUHABBET EDİYORUZ YANİ? RÖPORTAJ DEĞİL Mİ BU ?
- Ee Sevildiğini bil işte .
TÜRKİYE’DE DİN TİCARETİ YAPILIYOR
*NE YAPACAKSINIZ PEKİ BU VEDA BUSESİNİN ARDINDAN?
-Telefonun,Televizyonun,Basının hatta elektriğin bile olmadığı bir yerde yaşamak istiyorum .
*HOPPALA! NEDEN BU İNZİVA HEVESİ?
-Çünkü artık benim devrim tamamen kapanmıştır. Osmanlının mirası olarak elde etmiş olduğum kültürümü,edebimi,adabımı,ahlakımı çevremde maalesef göremiyorum. İslami adap bile kalmadı.
*NE DEMEK ŞİMDİ BU?
-İslamiyet’i n kendine has terbiyesi ve güzelliği vardır ama bundan bile uzaklaştığını görüyorum. İnan ki utanarak söylüyorum , haftada bir gün Eyüp Sultan ‘ a gitmeme rağmen bir seneden beri camide namaz kılamıyorum . Evimde kılıyorum tabii ki , ancak camiye gittiğimde yanımdaki adam bana çarpıyor ve diğeri arkaya doğru itekliyor.
*İNSANLARIN DEĞİŞEN TAVIRLARINDAN ŞİKAYETİCİSİNİZ YANİ
- İslamiyet tamamen yanlış anlaşılıyor Türkiye’de . Kimse bana kızmasın ama bugün bu ülkede din ticareti yapılıyor . Hatta bununla da kalınmıyor : Alevilik,Kürtçülük,Atatürk ticareti karşımıza çıkıyor .En aklımın almadığıda fıkaralık ticareti yapan zenginler.
*SUSUYORUM SİZİ DİNLİYORUM.
-Az önce bahsettiklerim neyi gösteriyor biliyor musun ? Türkiye’nin köklü bir devrime ihtiyacı var.Bugün sokaklarda gördüğüm insanlar 46’dan beri yapılan sokak nümayişlerinde gördüklerimin farklı versiyonu.
1946’DA HÜKÜMET BİZİ SOKAĞA DÖKTÜ
*O ZAMAN GELİN HEM ANILARINIZDA BİR TUR ATALIM HEM DE O GÜNLERDEN BUGÜNE NELER DEĞİŞMİŞ GÖRELİM.
-Üç ciltlik “Krallar ve Başkanlarla 50 Yıl “ kitabımda toparlayabildiğim serüvenim, yaşadıklarımın yanında bir nokta bile değil . Anılarımın hangi birini anlatsam ki sana ? Kaç sayfa olacak bu röportaj?
*SİZ BAŞLAYIN GEREKİRSE YAZI DİZİSİ YAPARIZ.
-Öyle olsun . 1946’da Türkiye , San Francisco ve Yalta konferansları’nda paylaşılmak istenmişti.Yine bu sıralarda Sovyet Dışişleri Bakanı Molotov , Moskova Büyükelçimiz Selim Sarper’e 1920’lerde yapılan bazı antlaşmaların yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini söylemiş . Ancak Bu duyum Ankara’da : Rusya,Kars-Ardahan dahil iki üç antlaşmanın iptalini istiyor diye anlaşılıyordu ve sonra ne oluyor biliyomusunuz? Hükümet ‘’Ruslar, Kars-Ardahan’ı istiyorlar Komünizm geliyor!” dedi, bizi sokağa saldı. Ondan sonra da bir güzel dayak atıp hepimizi hapse tıktı .
*BÜTÜN BUNLARIN SEBEBİ BİR YANLIŞ ANLAŞILMA MI ?
-Saf saf konuşmayı bırak. Hükümetteki tedirginliği fırsat bilen Amerika San Francisco Konferansında Rusları’ın sade Kars-Ardahan’ı degil Boğazlar’ın yönetiminde istediğini söyleyip bizi pompaladı.Bir de tam o sırada , vefat eden büyükelçimizi özel bir askeri gemi ile buralara kadar yolladılar.
*İYİİ NİYETTEN DEĞİL SANIRIM…
-Yorumu sana kalmış. Amerika bunların ardından Marshall planı adı altında bir de bize 200 milyon dolar verince ikili antlaşmalarla kucaklarına oturuverdik .
1950’DEN BERİ AMERİKA’DAN İCAZET ALMAYAN BAŞBAKAN YOK
*SİZLER DE SOKAKLARA DÖKÜLÜVERDİNİZ.
-Tabii canım . Ben ozamanlar öğrenciydim , okul müdürü bile ‘’Komünizm geliyor , sizi sokaklarda görmek istiyorum’’ dedi, bizde çıktık Taksim Meydanı’na.
*HEPSİDE KÖTÜ ÇOCUK AMERİKANIN SUÇU ÖYLE Mİ ?
-Bu sorunu şöyle cevaplıyım. İddia ediyorum ki 1950’den beri Amerika’dan icazet almayan bir başbakan olmamıştır bu memlekette.
*BİRAZ AĞIR OLMADI MI ?
- Hafif bile . Bu güzel ülkemde 44 hükümetin hepsinden çektiğim manevi işkence ve karşılaştığım tüm olayları anlatamam inan ki … O sırlar benimle mezara gidecek ancak.
*KIZGINSINIZ…
-Kızgın mı ? 46 ‘dan bugüne kadar ülkeyi idare eden 44 hükümetten , bu hükümetlerin antidemokratik yöneticilerden ve aynı zihniyetteki bürokrasisinden davacıyım. Yanlış duymadın , İsmet Paşa’dan Menderes Hükümetin’den 12 Mart 1971 Muhtarası ‘ nı verenlerden , NihatErim’den koalisyonlardan , Ecevit’ten ,Yılmaz’dan , Tansu hanım’dan, vekillik ve danışmanlığını yaptığım aile dostum Cumhurbaşkanı Sayın Demirel’den nihayet Recep Tayyip Erdoğan’dan davacıyım . Üstelik kere değil bin kere davacıyım.
*SANIKLARI ÖĞRENDİK , BİR DE DAVA GERÇEKLERİNİ SIRALASANIZ.
-Az önce saydığım hükümetleri yönetenlerin çoğu yazılarımı beğenmeyip telefonlarımı dinledi , Zaman zaman beni sorguladı , takip etti, hatta hapse attı. Üstelik bunlardan muzdarip tek kişi ben degildim . Ancak ben hala ülkem,bayrağım,vatandaşım,kardeşleri,hürriyet,adalet ve eşitlik diye haykırıyorum.
GENÇLERDEN ÖZÜR DİLİYORUM
*GEREKİRSE YİNE SOKAKLARA ÇIKARIM DİYOR MUSUNUZ ?
-Çıkarım tabii , 2 gündür Taksim’dey-dim. Yeri gelmişken bugüne kadar sessiz gördüğüm ve kendilerine karşı görevimi tam olarak yerine getirmediğine inandığım gençlerden özür dilemek istiyorum.
*BİR AYDINLANMA YAŞAMIŞ GİBİ KONUŞUYORSUNUZ
-Hem de nasıl. Sarıyer’de yürürken 18 yaşlarında bir genç kız geldi ve yakama yapışıp ‘’ Siz niye Taksim’de değilsiniz?’’ deyiverdi.Şaşırıp kaldım.
*SONRA DA VER ELİNİ TAKSİM
-Bizleri çok aşmış,muhteşem ve hiç beklemediğim bir gençlikle karşılaştım orada . Memleketine sahip çıkan bu çocuklara hayran kaldım.
*SON OLAYLARA BİR ÇÖZÜM ÖNERİNİZ VAR MI ?
-Tek çözüm istifa müessesesinin çalıştırılmasıdır. Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir kardeşim. Millet sokağa dökülmüş mü ? Dökülmüş. ‘’Ben daha fazlasını sokağa dökerim’’diyerek bu işi çözemezsiniz;Çünkü siz,böylesine pırıl pırıl gençleri sokağa çıkaramazsınız.
*SOKAKLAR DAHA DA KARIŞIR MI ?
-Bak size bir örnek vereyim 12 Eylül ihtilali olmuş,bütün partilerin kapatılma kararı alınmış,Sayın Süleyman Bey’in evinde oturuyoruz Kendisine dedim ki ‘’Sokağa çıkalım halk peşimizden gelecektir’’ . O ne dedi biliyomusun . ‘’ Sokağa çıkacak 9 kişi bile bulabilirsen , onların başındaki 10’uncu kişi ben olurum ‘’ … Artık sen ne anlarsan anla bundan.
SAYIN BAŞBAKAN’IN GÜNAHI YOK
*BEN ANLAMAYAYIMDA SİZ ANLATIN
-O zaman şöyle anlatayım. Farzet ki Yunanistan bize harp ilan etti . O zaman Başbakan değil yüzde 50’yi gerekirse 70 milyonu sokağa döker . Ancak Gezi Parkı direnişi gibi böylesine anlamlı bir eyleme karşı belirli bir kesimi kışkırtıp sokağa döken yöneticiler , hep halkın kanıyla boğulmuşlardır .
*ANA MUHALEFET GİBİSİNİZ YOK MU TAYYİP BEY’İN BEĞENDİĞİNİZ BİR TARAFI
-Gelmiş geçmiş tüm başbakanlarımızdan daha iyi bazı özellikleri vardır . Ancak etrafı danışmanları hatta bakanları kendisini çok yanlış yollara sürüklemektedirler . Şu bir gerçektir ki 50 yıldan beri gelen hükümetlerde başbakanlar daima etrafındaki insanların hatasını çekmiştir. Onun için Sayın Başbakanın hiçbir günahı yoktur .
*KENDİ SEÇMİYOR MU Kİ KENDİ ETRAFINDAKİ İNSANLARI
- Rahmetli Menderes’i bu konuda uyardıgımda , o da ‘’Herkes benim zekamı takdir ediyor,niye etrafımı seçmekle isabetli bir karar veriğime inanmıyorsun?’’ demişti. Üstelik sadece Menderes değil rahmetli İsmet Paşa’da dediklerime kulak vermedi.Demirel’e konuyu açtığımda Menderes doğruyu söylemiş cevabını aldım .
*PEKİ YA BUGÜN ?
-Sayın Başbakanın geçmişten ders alması lazım. Ben onun yerinde olsam ayda bir kere gider Güniz sokak’ta Sayın Demirel ile kahvaltı yaparım. Unutmamalı ki her bakan ve danışma bir başbakanın sadece sekreteridir. Hiçbiri onun adına konuşamaz . Mesela ‘’Başbakan’ı kimseye yedirtmem’’diyen danışman gibi… Başbakan’ın yakın çevresindeki hiç kimse hangi şartlar altında olursa olsun ‘’Yedirtmeyiz’’gibi affedilemez bir kelime sarf edemez.
DEMİREL’İN GÖREV SÜRESİ ÇİLLER’E TAKILDI
*DEMİREL’E BU KADAR YAKINSINIZ,CUMHURBAŞKANLIK DÖNEMİ BİTTİKTEN SONRA TEKRAR SİYASİ ARENAYA DÖNMEK İSTEMEDİMİ HİÇ ?
-Demirel’in Cumhurbaşkanlığı görev süresi 16 Mayıs 2000 ‘de sona erdikten bir yıl sonra Türkiye’nin çeşitli kurum ve kuruluşlarından farklı diyebileceğim fikirlere sahip kişiler yeni bir parti kurmak için harekete geçti.
*HANGİ PARTİ BU ?
-Ne kuruldu , ne de ismi konuldu . Yeni partinin kurucular listesini sunma görevi bana verildi.Şaşıracaksın ama o listede Bülent Arınç dahil şimdiki AK Parti’nin içinden en aşağı 50-60 isim bulunuyordu. Gel gör ki bu kişiler 3 Kasım’da AK Parti listesinden parlamentoya girdiler.
*NE OLDU DA KURULAMADI PARTİ ?
-Süleyman Bey , ‘’Lütfü kesinlikle bir daha siyasete girmem. Düşünülen partinin göbeğini kim kesmek isterse kessin.’’ Dedi. Şöyle bir
anımsıyorum da kim yoktu ki o partinin listesinde .
*OZAMAN SİYASİ PARTİYİ BİR KENARA BIRAKALIM . ÇOK TARTIŞILMASINA RAĞMEN NEDEN UZATILMADI DEMİREL’İN GÖREV SÜRESİ?
-Maalesef kurduğu partinin genel başkanı ve ‘’eski kızı’’ diye anılan Tansu Çiller ile yakın çevresi görev süresinin uzatılmasını istemeyenler arasında yer alıp muhalefetle işbirliği içine girdiler.
*NEDEN ?
-Kimden ve neden intikam almak istediklerini , bu tavırları anlaşılır gibi değildi.
*DEMİREL İLE BU KADAR YAKIN İKİ DOSTKEN 12 EYLÜL DÖNEMİNDE DE GÖRÜŞEBİLDİNİZ Mİ ?
-12 Eylül 1980 darbesinin pardon ihtilalinin yapıldığı gün yurtdışındaydım . 12 Eylül kanlı ve karanlık bir dönem olarak tarihimizde yer alacak çünkü adı üzerinde askeri bir müdahaleydi ve hukuku yoktu. Bu rejimin ülkede yarattığı insanlık dışı trajedilerden bahsetmezsek olmaz. Bak Hitler 2.Dünya Savaş’ını çıkardı, 15 Milyon insanın ölümüne sebep oldu, binlerce insanı fırınlarda yaktı.
*SİYASİ TARİHİN ARKA ODASINDAYIM SANKİ …
-Saddam 1.5 milyon insanın ölümüne sebebiyet verdi.Belçika Kralı milyonun üzerinde Afrikalıyı katletti. Öldürülenlerden 500bin kişinin kafa derilerini diri diri yüzdürdü. Fransa,Cezayir’de bağımsızlık isteyen halka ateş açtı 150 bin kişi bir meydanda öldürüldü.
ÜLKE YÖNETENLERDEN AKIL SAĞLIĞI RAPORU İSTENMELİ
*MAALESEF UZAR GİDER BU ÖRNEKLER HOCAM…
-Anlatmak istediğim iki-üç idarecinin bir parmak işaretiyle milyonlarca insanı nasıl öldürdüğü… Amerika bugüne kadar 22 ülkeye girip çıktı , 15 milyon kişinin ölümüne sebep oldu.
*NASIL SON BULUR BU GLOBAL KAN DAVASI ?
-Birleşmiş Milletler’in , ülkeleri yönetenlerden 6 ayda bir akıl sağlığı raporu istenmesi gerekmez mi ?
*KİM SUNACAK BU TEKLİFİ?
-Orasını bilmem ama bu düşünceyi hiç yabana atma. Tarihte görüşdüğü gibi pek çok akıl hastası diktatör ve yönetici, milyonlarca insanın acımasızca öldürülmesinde insafsızca rol oynamıştır.
SURİYE HER ZAMAN BİZİM KÜÇÜK KARDEŞİMİZDİR
*BİR ORTADOĞU UZMANI OLARAK , SURİYE İLE HER GEÇEN GÜN GERGİNLEŞEN DURUMU NEREYE VARIR DERSİNİZ?
-Bu bölgede bir araştırma yaptığımızda , milyolarca TÜRK kardeşimizle karşılarşırsınız . Tarihimiz , dinimiz, kültürümüz ve yemeklerimiz bile ortak. Hatta Esad’ın şu anda oturduğu koltuğun bile ilk sahibi Türk’tü.
*BUNU HER DUYDUĞUMDA BİR KEZ DAHA ŞAŞIRIYORUM.
-Suriye’nin en önemli Cumhurbaşkanlarından biri aydın Türk diplomatı SuphimBereket’ti. Kendisi eski dışişleri Bakan Vahit Halefoğlu’nun kayınpederi olur . Ayrıca Bereket Mekteb-i Sultani(Galatasary) ve Mekteb-i Mülkiye (Siyasal Bilgiler Fakültesi) mezunuydu. Anlayacağın tüm bu sebeplerden dolayı Suriye’yi her zaman küçük bir kardeşimiz olarak görmeliyiz.
*ÇANLAR ESAD İÇİN Mİ ÇALIYOR SON ZAMANLARDA?
-Kimdir Esad? Suriye Devletinin başkanı. O halktan kim sorumludur? O ülkenin başkanı . Soruyu yanlış sordun. Asıl soru bizim neden Esad’ın iç işlerine karıştığımız olacaktı. Bu konuyu henüz çözmüş değilim ; çözecek akıl ve deha ya sahip değilim…
KADDAFİNİN ART NİYETLİ BAZI HAYALLERİ VARDI
*KADDEFİ SADDAM,MÜBAREK… ÜÇÜNÜ DE YAKINEN TANIDINIZ . SİZE GÖRE BU SONU HAK ETTİLERİ Mİ ?
-Aralarından Kaddafiyi sevmesem de hiçbiri bu sonu hak etmedi .
*KADDAFİ İLE NİYE YILDIZINIZ BARIŞMADI?
-Kendisi benimle görüşmek için bir yıl uğraştı . Sonunda Libya’ya gittiğimde beni havalimanında karşıladı ama ertesi gün Kaddafiyi adam yerine koymadan , herkesten habersiz tekrar havalimanının yolunu tuttum. Trablus’un dışında giden ilk uçağa atladım . İnan nereye gittiğimi umursamadım bile . Tek isteğim oradan bir an önce ayrılmaktı.
*NE KORKUTTU SİZİ BU KADAR ?
-Allah’tan başka kimseden korkmam . 5 yaşında Fransız çizmesi altında büyüyen adam kimden korkacak? Herkes benden korksun. Kaddafi’nin söyledikerinin ve konuşma tarzını beğenmedim Türkiye’nin sınırlarına kadar uzanan birtakım art niyetli hayalleri vardı.
ORTADOĞU 100 PARÇAYA BÖLÜNECEK
*ORTADOĞU’YU NASIL BİR GELECEK BEKLİYOR?
-İleriki yıllarda 100 parçaya bölünebilmesi muhtemeldir.Yani Ortadoğu 100 ‘ e yakın eyalete dönüşebilecektir . Maalesef bu parçalanmayı önlemek mümkün olmayacaktır. Bir başka deyişle Ortadoğu,Birleşik Devletler haline gelecetir.
*PEKİ YA TÜRKİYE ?
-Herkes aklını başına toplamalı . İktidar ve muhalefet , kışkırtıcılıktan uzak hayatlara müdahale etmeyen , halkı birleştiren ve kardeş topluluk haline getiren tutum içinde olmalı . Bizi felakatlerin bekleyeceği durumlara yol açmayalım.
GENÇLİK HAREKETLERİ SONUNDA BÜTÜN REJİMLER YOK OLDU
*ALLAH KORUSUN
-Ben sana olasılıkları sayıyorum ama emin olduğum bir şey var ki bu konuda tarih de benimde yanımda.
*NEYMİŞ O ?
-46’dan beri gençleri sokağa döken iktidar 50’de yok oldu gitti. 50 ‘de aynı hataya düşen iktidar 60’a kadar dayanabildi. 60’ta gelen,yıl 70 olduğunda tarihe karıştı. Dikkat edersen askeri rejimler bile sokaklardaki gençlik hareketlerinin sonucunda yok olup gitmişlerdir.
*YILLARDIR ORTADUĞU’YU ÇEVRENZDEKİLERE ÖĞRETTİNİZ PEKİ SİZ ORTADOĞU’DAN NE ÖĞRENDİNİZ ?
-Oturduğun koltuğa güvenme,köşkten hapishaneye inilir . Hapishaneden köşk’e çıkılır. Kanla gene Kanla gider. Zulümle gelen zulümle gider.
BU , PIRIL PIRIL GENÇLERİN DEVRİMİNİN AYAK SESLERİ
*SİZE GÖRE GEZİ PARKI EYLEMLERİNDE GENÇLERİ SOKAĞA DÖKEN NEDİR?
-Sakın kimse bunu iki ağaç meselesi olarak ele almasın. O ağaçlar yanşızca bardağı taşıran son damladır. Siz asgari ücreti bu kadar düşük tutarsanız, 2.5 milyona yakınlise ve üniversite mezunu sokaklarda işsiz olarak dolaştırırsanız, bir de o insanların özgürlüklerini kısıtlamaya teşebbüs ederseniz bu sokakları zaptetmeniz mümkün olmayacaktır.
*’’GEZİ DİRENİŞİ’NE LÜTFÜ AKDOĞAN NE İSİM KOYUYOR?
-10 Savaş , 20 İhtilale şahit olmuş Lütfü Akdoğan diyor ki , Bu Türkiye’nin prııl pırıl gençlerinin devrimidir.
*YENİ DÖNEM Mİ BAŞLADI ?
-Daha başlamadı . Gençliğin bu direnişi yeni dönemin ayak sesleridir.
*PEKİ YA PROVAKASYON İDDİALARI ?
-Sokaktaki aklı selim geçler buna izin vermeyecektir. Ayrıca Allah’a inandığım gibi hiçbirinin herhangi bir partiyle de ilişkisi olmadığına inanıyorum.
*NASIL BU KADAR EMİN OLABİLİYORSUNUZ ?
-6-7 Eylül olaylarında biz hakim olamadık sokaklara, yağmacıların eline bıraktık. Bugünde aralara yağmacılar,hırsızlar karıştı elbet ama bugünün çocukları onlara göz açtırmadılar , açtıracağa da benzemiyorlar . Ve şunu belirtmek isterim ki en ufak bir cam kırıldıysa, en ufak bir taş atıldıysa bunun sebebi o gençler değildir. İşgal kuvvetlerini temsil eden bir güçmüş gibi bu gençliğe saldırılması çok çirkin.
[Hürriyet - Kelebek / İzzet Çapa]