Dolar : Alış : 2.8962 / Satış : 2.9015
Euro : Alış : 3.2823 / Satış : 3.2882
HAVA DURUMU
hava durumu

sivas29°CParçalı Bulutlu

- Hoşgeldiniz - Sitemizde 16 Kategoride 2955 İçerik Bulunuyor.

Son Haberler

EL TUTMAK

21 Mayıs 2015 - 71 okunma kez okunmuş

Sözlerime başlamadan evvel bu hafta ki yazıma, çoğumuzun belkide bilip yada şu zamanlarda rast gelip okurken duygulandığı ( ben öyle oldum ) bir hikaye ile başlamak istiyorum .

“Napoli’nin kenar mahallelerinden birinde, bir Cafe-Bar’da, espressolarımızı içiyorduk. İçeri giren müşterilerden biri, barmene “due caffee, uno sospeso” (iki kahve, biri askıda) dedi, iki kahve parası verdi, bir kahve içip gitti, barmen de tezgahın üzerinde asılı duran çiviye bir küçük kağıt astı. Biraz sonra içeri iki kişi girdi. Onlar da “due caffee, uno sospeso” (iki kahve, biri askıda) dediler, üç kahve parası verdiler ve iki kahve içtikten sonra gittiler. Barmen “askı”ya yine bir küçük kağıt astı. Bunun gün boyu böyle sürdüğü anlaşılıyordu.

Bir süre sonra kahveye, üstü başı biraz eski, püskü, belli ki yoksul bir kişi girdi ve barmene “un caffee sospeso” (askıdan bir kahve) dedi. Barmen hemen bir kahve hazırladı ve yeni müşterinin önüne koydu. Yoksul kişi kahvesini içtikten sonra para ödemeden çıktı, gitti. Barmen ise tezgahın üzerindeki askıya taktığı kağıtlardan birini kopardı, parçalayıp çöp kutusuna attı.

Napoli’ de İnsanlar bu şekilde birbirlerini hiç görmeden kahve hatta yemek ısmarlıyorlar. Yaşanılan bu güzel olayı Napolitanlar uygulamakta olup, yardım etmenin sınırlı ve sayılı olmadığını bizlere göstermektedirler.

Kaçımız düşünebilir bunu yada uygulayabilir, kapitalizmin hakim olduğu bir toplumdan söz ediyoruz. Bugün şu cafede bu restorantta yemek yada çay, kahve içtim diye böbürlenen bir halkanın içerisindeyiz. Orası olmaz etiketi yok, marka yapmış adını duyurmuş  yerde içmemiz lazım kahvemizi birde sosyal medya da yer bildirimi (konum ) yaptık mı değmeyin keyfimize … Nerede kahveye, çaya gereksinimi olan insanlar veyahut nerede karnı aç bir insan var aman banane ben check in ( yer bildirimi ) yaptım ya gerisi hiç mühim değil diyenlerdeniz işte … Sözde tüm bu sosyal olaylara karşı olanlardanız, aynen diyerek ortak beynin düşüncelerini savunanlardanız böyle.  Zıt görüşlü ve durumdan şikayetçi olan insanlarımıza ise; yapan daha çok konuşur  tavrı biçiminde eleştiri yağmuruna tutarak vicdanı rahatlatanlardanız, evet biz var olamamış durumda iken başkalarına bir kahve sunarak nasıl insanlığı var edebiliriz ? (Teknoloji hepimizin hayatında var lakin; yerini, ölçüsünü ,nasıl ve ne anlamda kullanılır bunun pek farkında değiliz.) Kimini giyindiği kıyafet ile yerip ezerken  paranın bizi oyuncak ettiği bir toplumda ne mümkün ki yardım edebilmek ?  Yaptığımız yardımları dahi bine bin katarak yaptım diyerek anlatan kişiler nasıl olurda hiç görmeyip bilmediği bir insana askıda kahve ikram edebilir ? Yardım etmeden  ettim diye konuşanlar, iki- üç liranın hesabını yapan kişiler çoğaldıkça insanlık eksiliyor ne yazik ki.. Birde yine tüm yazılarımda çoğu kez değindiğim, ah o güzel yürekli cana can katan, yaşamayı sevdiren iyiliğinin karşığında teşekkür edilirken dahi utanan  güzel insanlar… Sayıları az olsada karşımıza çıktıkları için var olduklarını bilmek ne tarifi imkansız ne  mutluluk verici bir haz, güzellikleri fazlalaştırmak için el ele vermek gerekmez mi? Anneler babalar çocuklarımıza örnek olmalıyız ki bizden sonra gelen nesil güzel insanlar ile yaşasın .  Çocuklarımız; babasından check in ( yer bildirimi ) yapmak  istediği telefonu alamadığı için hayata küsüp ağlayan değil, babasından annesinden yanağına konmuş  tatlı bir öpücük ile mutluluktan ağlasın. Bizler koşulsuz şartsız, ırk, din gözetmeden sever ve hiçbir çıkar beklemeden yardım edersek ektiğimizi biçeceğimize inanıyorum . Nerede ,nasıl, ne şekilde olduğumuz değil nerede kime nasıl yardım eli uzatabiliriz düşüncesi ile yürekler var olup yeşerecektir . Boğaza karşı bir cafede kahve içmiyorum ama dedemin kerpiç evinin bahçesinde çayımı ve kahvemi içip, dostlarıma ikram ederek check in ( yer bildirimi ) yapıyorum . Mutluluk; gittiğimiz, yediğimiz, içtiğimiz, giysilerimizde değil mutluluk yüreklerde …  Siz akıllı telefonların kişide etiket yaptığı bir toplumda yaşayın  ben memleketimde elleri nasır tutarak çalışıp yüreği var olan insanların gözlerinden tutacağım.

 

Yani işte mesele belkide sadece yüreğinde..Var olmak yada olamamak asıl mesele belkide bu sadece.

Facebook Hesabınızla Yorum Yapabilirsiniz

YORUMLAR

İsminiz

 

E-Posta Adresiniz

Yorumunuz