Hükümet Karanlık İşlere Bulaşmış, Ahlaksızlığa Sürüklenmiştir !

Milliyetçi Hareket Partisi Sivas İl Başkanı Av. Serhat Albayrak AKP Hükümeti hakkında çıkan yolsuzluk iddiaları hakkında sert açıklamalarda bulundu. Albayrak Hükümet Kirli ve Karanlık İşlere bulaşmış, tüyü bitmemiş yetimlerin hakkını gasp etmiş ve kul hakkı yiyerek birçok ahlaksızlığın içine sürüklenmiştir dedi. Albayrak Basın açıklamasında şunları söyledi;

17 Aralık 2013 tarihinde İstanbul’da başlayan ‘’Rüşvet ve Yolsuzluk Operasyonu’’ geçtiğimiz hafta boyunca tüm dikkatleri üzerine çekmiştir. Söz konusu soruşturma kapsamında bir yılı aşkın bir teknik ve fiziki takip sonucunda rüşvet ve yolsuzluk girişimleri açığa çıkmış ve aralarında Bakan çocuklarının, yandaş iş adamlarının ve AKP’li danışman ve bürokratların olduğu birçok şüpheli gözaltına alınmıştır. Bu soruşturma nihayetinde; sahte belgelerle hayali ihracat teşebbüsleri, altın kaçakçılığı, kara para aklama, rüşvet, imar usulsüzlükleri, rant yolsuzlukları, arazi vurgunculuğu ve ihalelere fesat karıştırma gibi birçok yüz kızartıcı suçun işlendiği gün yüzüne çıkmıştır.

Şüphelilerin arasında Bakan çocuklarının ve iktidarın birçok bürokrat ve yandaşının da olmuş olması açıkça göstermektedir ki; hükümet kirli ve karanlık işlere bulaşmış, tüyü bitmemiş yetimlerin hakkını gasp etmiş ve kul hakkı yiyerek birçok ahlaksızlığın içine sürüklenmiştir.

Basına yansıyan bilgiler doğrultusunda neresinden baksanız mide bulandırıcı, insanı kahredici bir manzara gözükse de meselenin seyri ve yapılan müdahaleler göstermektedir ki, ortaya dökülen bu rezaletler buzdağının sadece gözüken kısmıdır. Asıl rüşvet ve yolsuzluk buzdağının daha derinlerindedir. Yapıldığı iddia edilen ve belgelerle ortaya konulan bu rüşvete, hırsızlığa ve yolsuzluğa itiraz etmek ve bu soruşturmanın kısa sürede neticelenmesini istemek sadece siyasi değil, vicdani bir meseledir. Biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak bu meselenin takipçisi olacağız. Aynı tavrı Sayın Başbakanın ve Hükümetinin de göstermesini beklerdik. Fakat görüyoruz ki; Başbakan ve AKP Hükümeti bu rezaletin vicdani boyutundan uzak kalarak kendilerini kurtarmanın yollarını aramakta ve rezaletin üstünün kapanmasını ve meselenin sıradanlaşmasını sağlamaya çalışmaktadır.

Başta Genel Başkanımız olmak üzere bu hükümetin yolsuzluğa ve rüşvete bulaştığını her fırsatta söylüyoruz. Devlet kurumlarının yozlaştığını, rüşvetin ve yolsuzluğun ayyuka çıktığını anlatmaya çalışıyoruz. Geçen hafta boyunca yaşananlar bizim haklılığımızı göstermesi bakımından son derece manidardır.

Sayın Başbakan ne yaparsanız yapın, adaletten ve hukuktan asla kaçamazsınız, adaletin kılıcı gün gelip muhakkak ki sizi de bulacaktır. İşte bu yüzdendir ki son derece panik içerisindesiniz.

Başbakan ve AKP hükümeti, yürütülen soruşturmayı ‘’cemaat-hükümet’’ çekişmesine bağlayarak işin içinden sıyrılacağını düşünmektedir. Böyle bir algı yaratmak sizi kurtarmaz, sizi affettirmez ve suçunuzu hafifletmez. Milletin vicdanında da yargılandığınızı asla unutmayın.

Bu soruşturmayı yapan aynı savcılar ve aynı Emniyet teşkilatı, Ergenekon ve benzeri soruşturmalarda tutuklamaları yaparken kahraman ilan edilirken şimdi ne oldu da birden aynı mahkemeyi aynı emniyet teşkilatını dış güçlerin ve sermayenin adamı ilan ettiniz.

Dünyanın neresinde görülmüştür suçluyu yakalayan polislerin sürgün edildiği? Bahaneleri neymiş efendim; kendilerine haber verilmeliymiş. Ne olacaktı haber verilseydi? Avrupa’da asrın davası olarak görülen Deniz Feneri davasında olduğu gibi İçişleri Bakanınız suça karışan kabine üyelerini ve yandaşlarını uyararak suç delillerini mi yok edecektiniz, daha soruşturmaya başlamadan savcıların görev yerini mi değiştirecektiniz. Türk Ceza Kanunu ve Ceza Muhakemeleri Kanunu kapsamında soruşturmayı yürüten emniyet teşkilatı belki de dünyanın en profesyonel soruşturmasını yapmıştır. Soruşturmayı yürüten emniyet personellerinin soruşturmanın ortaya çıkmasının ardından jet hızıyla görevden alınması Hükümetin acizliğini açıkça göstermiştir. Yolsuzluğu ortaya çıkartan namuslu vatan evlatlarının görevden alınması her şeyden önce bu millete, emniyet teşkilatına ve adalet teşkilatına en büyük hakarettir.

Geçtiğimiz yıllarda yapılan her operasyonda masumiyet karinesinden bahsederek Hukukun gün gelecek size de lazım olacağını defalarca söylemiştik. Şimdi daha yeni ağzınıza doladığınız bu masumiyet karinesi kendi pisliklerinizin ortaya çıkacağını anladığınız zaman mı aklınıza geldi. Masumiyet karinesi sadece sizler için mi geçerlidir. Biz hukuka bağlılığımız çerçevesinde masumiyet karinesini her soruşturmada açıkça savunmaktayız. Kaldı ki bu soruşturmada da masumiyet karinesi geçerlidir; ancak soruşturmanın üstünü örtmeye yönelik çabalarınız halkın gözünde pek de masumane gözükmemektedir.

Gezi olayları sırasında ‘’Türkiye’nin yüzde ellisini evlerinde zor tutuyoruz’’  diyordunuz, emin olunuz ki şu anda Türkiye’nin yüzde yüzü sizin yolsuzluklarınızı gördükçe kendini zor tutuyor. Türk halkı sizden hesap sormak için seçim tarihini iple çekiyor. Meseleyi, dış güçlerin bir operasyonu, cemaat-iktidar çekişmesi, faiz lobisinin müdahalesi olarak insanlara algılatmaya çalışsanız da bu süreç göstermiştir ki; AKP Hükümeti boğazına kadar yolsuzluğa batmıştır. Milliyetçi Hareket partisi olarak bu süreçte milletin vicdanına, sarsılmaz adalete ve hukuka güvenmeye devam edeceğiz. Tüyü bitmemiş yetimlerin boğazından çalınan her lokmanın, milletin cebinden çıkan her kuruşun hesabını gün gelecek sizlerden soracağız. Bugün elinizdeki tüm yetkileri kullanarak hesap vermekten kurtulmaya çalışsanız da gün gelecek bunların hesabını tek tek soracağız. En önemlisi de milletin vicdanında yargılanacak ve Allah’ın huzurunda hepsinin hesabını vermek zorunda kalacaksınız dedi.