160x600

Bumerang - Yazarkafe
...
HAVA DURUMU
hava durumu

sivas11°CÇok Bulutlu

- Hoşgeldiniz - Size Bugüne Kadar 67 Ayrı Kategoride 2617 Haber Verdik.

SON DAKİKA

Siyasette Algı Yönetimi ve Türkiye’de ki Algı Değişimi

22 Ocak 2013
Ana Sayfa » Köşe Yazarları » Siyasette Algı Yönetimi ve Türkiye’de ki Algı Değişimi

Av. Serhat ALBAYRAK

Av. Serhat ALBAYRAK

Günümüz siyasetinde birçok ikna yöntemi bulunmaktadır. Olanı olduğu gibi anlatmak, dürüst siyaset yolunu seçmek bu yöntemler içerisindeki en basit ve en başarısız yöntemler içerisinde olduğu aşikardır. Günümüz siyasetinde en başarılı olduğunu düşündüğüm yöntem şüphesiz ki Psikolojik operasyonlardır. Farklı adlarla karşımıza çıkıyor olsa da bunun adı tam manasıyla ‘’Algı Yönetimi’’dir.

Algı Yönetimindeki amaç ise; bir gurubu kendi rızası ile ikna etmektir. İknaya ve gönülleri fethetmeye giden bu yolda her yöntem kabul görmektedir. Bu bağlamda bilgi akışının lehinde kontrolünü sağlayabilen gruplar psikolojik üstünlüğü de elinde tutmaktadır. Psikolojik Operasyon bir nevi silahsız bir savaş gibidir. Bu savaşın günümüzdeki en büyük silahları ise hiç şüphesiz ki; yazılı, sözlü ve görsel medya, Sosyal Medya, Sanat, Teknoloji, Edebiyat ve benzerleridir.

Dış politika dikkate alındığında; bazı ülkelerin haber kaynaklarında Türklerin olumsuz kelimeler ile ifade edilmesi veya Türklerle ilgili herhangi bir hoşnutsuzluk duygusu da bir çeşit Türkleri değersizleştirme operasyonudur. Maalesef ki bu itibarsızlaştırma ve değersizleştirme bizim ülkemizde de mevcuttur. Bu itibarsızlaştırmayı sağlayabilmek için algıların yönetilmesi gerekmektedir. Toplum mühendisliğine soyunan bir takım siyasetçiler ve bunlara yandaşlık yapan medya bunu başarı ile sağlayabilmektedir.

Bir ülkede çıkan isyanın ülke idarecileri tarafından rahatça bastırılabilmesi için öncelikle bir kamuoyu yaratılması gerekmektedir. İsyanı çıkartan kişilerin terörist, anarşist gibi kelimelerle ifade edilmesi ne kadar idarecilerin lehine olacak bir gelişme ise bu isyancıların birer kahraman, özgürlük savaşçısı olarak ifade edilmesi ise isyancıların lehine olacak bir gelişmedir. İsyanın başarılı bir şekilde bastırılabilmesi için öncelikle tüm topluma isyancıların terörist olduğunu ikna etmek gerekecektir. Bu ikna gerçekleştikten sonra değişen algılar sayesinde operasyonlar gittikçe kolaylaşacaktır.

Son aylarda medyada özerklik, bağımsızlık, Türk-Kürt algıları gibi konular daha önce belki de hiç olmadığı bir biçimde normalleştirilmiş, hatta gündelik yaşantımızın olmazsa olmazı haline gelmiştir. Gazetelerde ve televizyonlarda özerklik tartışmalarının yanı sıra Öcalan’a özgürlük anlamına gelen ‘’ev hapsi’’ söylemleri de gündeme gelmektedir. Teröre karşın daha fazla demokrasi ikilemi ise Öcalan’ı sözü edilen karmaşık sorunun tek çözücüsü olarak karşımıza getirmektedir. Görünen o ki normal şartlarda serbest bırakılması toplumsal infial yaratacak olan terörist başı bebek katili Öcalan’ın imajı ‘’akil adam’’ olarak yeniden inşa edilmektedir.

Bu biçilen rolün şekillendirilmesinde medyanın rolü büyük önem teşkil etmekte, kullanılan dil ve söylemler toplum psikolojisine şekil vermektedir. Medyada özellikle son zamanlarda Öcalan’ın adı açıkça telaffuz edilmemekte yerine ‘’İmralı’’ kelimesi kullanılmaktadır. Oysa ki her iki kelimenin ifade ettiği duygular farklıdır. ‘’Apo’ya danışalım’’ yerine ‘’İmralı’ya danışalım’’, ‘’Öcalan’dan gelen haberler’’ yerine ‘’İmralı’dan gelen haberler’’, ‘’Apo-Mit görüşmleri’’ yerine ‘’İmralı-Mit görüşmeleri’’ söylemlerinin kullanılması; ev hapsi sürecine yumuşak bir geçiş yapmanın ilk adımlarıdır. Yine nüfusunun % 90’dan fazlasının Müslüman olduğu bir ülkede terörist başının aslında dindar olduğu söylemleri, Cemaate girmesine izin verilse aslında çok dindar bir Müslüman olacağı söylemleri, terörün bitmesi için görüşülmesi gereken tek kişinin bebek katilinin olduğu söylemleri hep bu bağlamda hazırlanan psikolojik bir harekattır.

Evet bu psikolojik harekat medya ayağıyla sağlanmaya çalışılmaktadır. Şehit cenazesine 3 saniye ayıran medya Fransa’da öldürülen 3 terörist için günlerce yayın yapmaktadır ve bu katillerin hunharca katledildiği imajı verilmeye çalışılmaktadır. En acısı da şudur ki istenilen psikolojik harekat başarıya ulaşmış ve insanların algısı değişmiştir. Algı Yönetimi konusunda başarılı olan mevcut iktidar insanların algısını değiştirerek tepkisiz bir toplum yaratmıştır. Hafızaların tazelenmesi ve mantıklı bir düşünce ile verilmesi gereken tepkiler idrak edilebilecektir. Tüm Türk halkını algılarını kontrol etmesi hususunda düşünmeye davet ediyorum. Saygılarımla…


Okunma : 1469

Facebook Hesabınızla Yorum Yapabilirsiniz

YORUMLAR

İsminiz

 

E-Posta Adresiniz

Yorumunuz

Ahmet MERT
22 Ocak 2013 - 21:30

SivasIn genç, yakışıklı ve başarılı avukatını yazısından dolayı tebrik ediyorum.

Fatih Çelik
24 Ocak 2013 - 09:14

Serhat Beyin yazına katılmamak mümkün değil. Emeğine teşekkürler.

Yayın İlkeleri | Kullanım Şartları