Son günlerde ülkemizde yaşananları ibretle takip ediyoruz. Şimdi Türk ülkesinde Türk ve Türklük tartışmaya açılmıştır. Fazla uzağa gitmemize gerek kalmadan 10 yıl öncesinin ateistlerinin, dini yönden zayıf bir inanca sahip olan insanların ve hatta gayrimüslimlerin bugünlerde kamil insan rolüne girdiğini ve hatta akil insan olarak anıldığını hayretlerle takip etmekteyim. Dini kullanarak seçimlerde oy toplama işine bir yere kadar tamam diyebiliriz, çünkü buna alıştık; din ticareti, siyasette her zaman başarılı oluyor; ancak, dini kullanarak ülkeyi bölme girişimleri artık haddini aşan ve kabul edilemez girişimlerdir. Bunun adı tam manasıyla; birleştirmeci bölünmedir. Bir yandan ortak paydamız İslam diyeceksin, birleşme yoluna gideceksin; diğer yandan bin yıllık kardeşliği hiçe sayıp ülkeyi bölme yoluna gideceksin. Ortak payda İslam’dır, Evet. Ama asıl ortak payda Türklüktür de aynı zamanda. Türk’ü, İslam’dan ayrı tutamazsınız. Asırlardır İslam’ın sancaktarlığını yapmış olan Türk; İslam’dır aynı zamanda.
Bizlere yaşatılmak istenen oyunun ne olduğunu geçen hafta açıklanan akil insanlar listesinde de gördük. Söz konusu bu liste ile yüz yıl önceki ‘’Heyet-i Nasiha’’ arasında pek bir fark bulunmamaktadır.
Listenin ağırlığını siyasi İslamcı ve siyasi Kürtçü kimlikleri ile tanınan kişiler oluşturmaktadır. İki tarafın ortak noktaları da şudur; her iki taraf da Türk kimliğini birden fazla etnik kimlikten biri olarak algılamakta, sosyo kültürel millet tarifini reddetmekte veya Türk kimliğini etnisite düzeyine düşürmeye heveslenmektedir.
Aslında bu noktadaki fikri ayrışma Osmanlı Devleti’nin çöküş döneminde ortaya çıkan ve 100 yıl önceki ‘’Türkçü-Osmanlıcı-İslamcı’’ tartışmasının yeniden ısıtılmasından başka bir şey değildir. Yani 100 yıl sonra başladığımız noktaya geri döndürülmüş bulunmaktayız. Acaba bugün, 100 yıl öncesinin rövanşı mı alınmaya çalışılıyor. 100 yıl öncesini iyi düşünelim; Osmanlı Devleti’nin çöktüğü yıllarda birçok kişi aniden etnik kökenlerini hatırlayıvermişti. Aynısını şimdi de yaşıyoruz. Şimdi sormak istiyorum? Aniden etnik kökenini hatırlayan insanlar nereden çıktı? Yoksa Türkiye Cumhuriyeti de Osmanlı devleti gibi çökmek üzere midir? Ya da amaçlanmak istenen şey bu mudur?
100 yıl önce olduğu gibi bugünde etnik kökenini yeniden hatırlayanlar birden ortaya çıkmadılar tabiî ki, onlar zaten hep aramızdaydılar fırsat ellerine geçti sadece o kadar.
Etnik kökenlerini hatırlayan insanlara bu fırsat neden verildi? Amaç Cumhuriyetin çökertilmesini kolaylaştırmak mıdır? Evet amaç Cumhuriyeti yok etmektir. Geçmişte çökertmek adına başarılı geçen bir senaryo vardı zaten bugünkü versiyonda ise, siyasal İslamcılar çok sayıda etnik kimliği İslam üst kimliğinde birleştirmeyi planlamaktadırlar.
Bu çok büyük bir yanılgıdır. Milyonlarca nüfusa sahip Arap Milleti bile İslam Kimliği planında bir araya gelememiş ve çok sayıda devlete bölünmüştür ve hatta mezhep kimlikleri dolayısıyla o devlet yapıları bile çatırdamaya yüz tutmuştur. Bu senaryonun başarılı olamayacağını Osmanlı Devleti’nin son dönemlerini incelediğimizde dahi açıkça görmek mümkündür.
Siyasal İslamcılar bunlarla uğraşırken Kürtçülerin zaten birleşme, barışma gibi bir dertleri bulunmamaktadır. Onlar artık kendilerine has yeni bir devlet kurmak niyetinden bile vazgeçtiler. Onlar için artık asıl hedef Türkiye Cumhuriyeti’ni tamamen ele geçirmektir.
Peki yaşanan bu gelişmeler karşısında Türk Milleti ne düşünüyor? Anlaşılan o ki Hükümet yaptırdığı son anketlerde bu açılım safsatasına pek rağbet görülmediğini anlamış olmalı ki devreye hemen akil adamlar sokulmaya başlandı. Hükümetin yaptığı en başarılı olay ikna etmek olmuştur zaten. İyi ve doğru tektir ve ne kadar uzakta olsa da hissedilir ve bilinir, bu yüzden doğru söz söylenir ve adresine ulaşması için beklenir. Oysa ki iyi ve doğru olmayan bir şeyi ancak ikna yöntemiyle insanlara ulaştırabilirsiniz. Eğer insanlar ikna edilebilirse yapılan her şey doğru ve güzel olarak algılara yerleşecektir. İşte bu ikna yönteminin en etkili aracı da İslam dini olacaktır. İnsanların dini inançlarını bir zaaf olarak görüp ülkenin bölünme halini din adına yapılmış bir hamle olarak akıllara yerleştirilecektir.
İşte bu yüzden değil miydi ki; terörist başı bebek katili Apo’nun da aslında iyi bir dindar olduğu söylemleri.
İşte burada sormak istiyorum peki ya gayrimüslimleri hangi çatı altında birleştirmek niyetindesiniz? Yoksa öyle bir niyetiniz olmadı mı? O zaman Asala terör örgütü tekrardan mı kurulmalı ki Ermeniler de bu plana dahil edilsin!!!
Evet Türkiye Cumhuriyeti’ne son yılları yaşatılıyor. Türk bir millet ismidir, Türkiye bir bölge ismidir, Türkiye Cumhuriyeti ise bu bölgenin yönetim şeklidir. Devlet kurumlarında TC (Türkiye Cumhuriyeti) ibaresine dahi tahammülü olmayan iktidar teker teker kamu kurumlarının başında yer alan TC ibaresini kaldırmaktadır. Türk kelimesine bu kadar tahammülsüz olan İktidar, Cumhuriyeti kaldırabilirsin ama Türk’ü asla yok edemezsin.
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE…