SİVASSPOR VE TARAFTAR
Okuyucularım bu başlığı görünce, Ülkenin bu günlerde ; Yapılan operasyonlar ve aramalar sonucunda;
Evlerde ayakkabı kutularında deste deste dolar ve euroların bulunduğu,
Yine evlerde bankalardaki para kasalarını aratmayan para kasalarının ve para sayma makinelerinin bulunduğu,
Rüşvet vermek için keselerin ağzının sonuna kadar açıldığı,
12 Yıldır Başbakanlık koltuğunda oturan, Ülke başbakanının devlet içinde devletin olduğunu kamu oyuna açıkladığı,
Aralarında, Bir belediye başkanını n, üç bakan çocuğunun ve ünlü iş adamlarının bulunduğu 52 kişinin rüşvet ve yolsuzluk iddiaları ile göz altına alındığı bunlardan bir bölümünün tutuklandığı,
Hükümet ve iktidar parti yöneticileri tarafından, Bütün bu işlerin dış güçler tarafından bir komplo olarak tezgahlandığının söylendiği,
Aksaray valisinin bir gecede Başbakanlık Ata uçağı ile İstanbul’a getirilip; İstanbul emniyet müdürü yapıldığı,
Savcının emri ile soruşturmada görevli olan polislerin, soruşturmayı üst amirlerine haber vermedikleri için görevlerinden alındığı,
Direkt değilse bile dolaylı olarak yargıya müdahale edildiğinin; Evet gündemde olduğu bu günlerde; Sivasspor ve Taraftar neden yazının konusu? Uzun zamandır yazmayı düşünüyordum. Ama gündem o kadar yoğun ki sıra gelmiyordu. Gündem yine yoğun olmasına rağmen bu defa kısa da olsa yazmaya karar verdim.
Öncelikle bu gazetede spor yazılarını kaleme alan Faruk SERİN dostumun affına sığınarak bu yazıyı yazdım. Ben sivassporun oyun kalitesini veya oyuncuların tekniğini, oyun taktiklerinden bahsetmeyeceğim. Anlamamda zaten. Ben iyi bir seyirciyim.
Sivasspor, 1967 yılında kurulup 2. Ligde mücadeleye başlayan, 2004 – 2005 futbol sezonunda süper liğe çıkmış olan bir takım. Süper ligde İlk iki sezonu 8. Sırada kapayan, 2007 – 2008 sezonunda şampiyonluğu kıl payı kaçıran, o sezonu averajla 4 sırada tamamlayarak UEFA inter toto kupasında Türkiye’yi temsil eden bir takım. 2008 – 2009 sezonunda yine süper ligi 2. Sırada tamamlayarak; Şampiyonlar ligine katılmıştır. Bu günlerde Ziraat Türkiye kupası maçlarında gruplara kalan takımımızın, 96.500 m2 alan üzerine kurulu ve üzerinde modern iki blok binanın yanında birisi de alttan ısıtmalı olmak üzere, 5 antreman sahası olan mükemmel bir tesisi de bulunmaktadır. Daha da önemlisi Futbol alanında Dünyaca ünlü bir futbol adamı olan Roberto CARLOS gibi birisi takımın Teknik direktörlüğünü yapmaktadır. İşte Sivasspor için olumlu olan durumlar. Ya olumsuz olan durum ise: Birincisi, Süper lige çıktığımızdan bu güne kadar bütün sezonlarda birkaç maç hariç, Diğer Maçlarda 15.000 kapasiteli olan 4 Eylül stadının tribünlerinin büyük oranda boş olması, Bu durum şimdi pek belli olmuyor ama gelecek yıl hizmete girecek olan 25.000 kişi kapasiteli stad hizmete girdiğinde bu durum çok daha bariz belli olacak. İkincisi ise; Bu şehirde doğup,bu şehirde yaşayan,bu şehirde iş yapan ve hayatını idame ettiren Bu şehir insanlarının SİVASSPOR gibi bir takımları olmasına rağmen, ne yazık ki bir takım insanların aynı ligde mücadele eden bir başka futbol takımını tutmaları ve desteklemeleri. Bu durumu anlamada zorlanıyorum. Böyle bir durum ne ile izah edilebilir? Bu durumda olan insanların SİVASSPOR’UN başarı elde edememesinden acaba memnuniyet mi duyuyorlar? Bu insanlar Kendilerini Diğer il takım taraftarları ile nasıl mukayese ediyorlar? İşte bir Sivas’lı ve SİVASSPOR taraftarı olarak bu durumu affetmiyorum. Tarihi şehrimiz için bir marka olan ve bu şehir ekonomisine önemli katkılar sağlayan bu takım doğduğumuz ve yaşadığımız bu şehir için çok önemli. İşte bu nedenlerden dolayı; Bu şehirde doğup, büyüyen, bu şehirli olan ve bir futbol takımı tutuyorsa, Bu grupta de olan herkesi SİVASSPOR’LU olmaya ve sivasspor maçlarını seyir etmeye davet ediyorum.
Facebook Hesabınızla Yorum Yapabilirsiniz
YORUMLAR