Sivas Medya | Sivas Haberleri
 » 
Muhalefet Ne İş Yapar?
a aa
03 Temmuz 2013 15:45
.Feyzullah BUDAK
.Feyzullah BUDAK Muhalefet Ne İş Yapar?

İki haftadan beri Mudurnu’da önemli güzellikler yaşıyor ve bunu sizlerle paylaşıyorum. Bu benim için çok güzeldi ve aldığım yorumlara göre sizler için de öyle olduğu anlaşılıyor. Bu Pazar günü de yine bir köydeydim ve anlatılası çok güzellikler yaşadım. Ama bugün memleket ahvaline bir dönüş yaparak sormak istiyorum; “Bu ülkede muhalefet ne iş yapar?”

Bu ülkede muhalefet “Haftada bir Salı günleri yapılan TBMM grup toplantılarında kendi adamlarını karşıya dizip, onlara doğru bağırıp, çağırarak, hem kendinin ve hem de taraftarlarının gazını almak mıdır? İktidarın belirlediği gündemlerin peşine takılarak, oyalanmak mıdır? Başbakanla laf yarışı yapmak mıdır?

Yoksa ülkenin ve devletin geleceği ile alakalı yanlış giden işleri belirlemek, onları gündeme taşıyarak toplumla paylaşmak ve bu olumsuzluklara meydan vermemek için mücadele etmek midir?

Sivasmedya’daki ilk yazılarımdan biri “DEVLETİN TEMELLERİ ÇÖKERTİLİYOR”başlığı ile yayınlanmıştı. Söz konusu 21 Şubat 2013 tarihli 3. yazımda özetle “yaklaşık 10 yıldan beri uygulanmakta olan ve devleti çökerten sonuçları 20-30 yıl sonra ortaya çıktığı zaman toparlanıp düzeltilmesi kolay olmayacak bir tehlikeli gidişe” dikkat çekmiş ve yazıyı bitirirken “Sonuç; devlet harcama sisteminde yaratılmış olan bir büyük başıboşluk, kontrolsüzlük ve kaostur. Bir zamandan beri işler eski alışkanlıkların sağladığı geleneksel yaklaşımlar üzerinden yürümektedir. Ancak geleneksel yapıya hakim olan bürokrasi yenilendikçe giderek bu imkan ortadan kalkacak ve giderek bu kaos bir çöküşe dönüşecek ama o zaman bu tahribatı onarmak kolay olmayacaktır… Evet, cambaza bakmak iyidir, insanı oyalar. Ama devletin sağlıklı duruşuna ve bekasına kast eden tehlikeyi de görmek gerekir.” Demiştim. Muhalefet partilerini ayağa kaldırması ve dört elle sarılmaları gereken bu manifesto hiç ilgilerini çekmedi.

Şimdi bu cümleden olmak üzere;  sonuçları bakımından fevkalade önemli olmasına rağmen muhalefetin yine hiçbir şekilde ilgilenmediği ve gündeme taşımadığı bir uygulamaya dikkat çekmek istiyorum.

2002 yılında AKP iktidar olduğu zaman bu ülkede mali yönetimin temel düzenlemesi olarak 1050 sayılı Muhasebe-i Umumiye (Genel Muhasebe) Kanunu yürürlükteydi. Yukarıda bahsettiğim yazıda bu konudaki ayrıntıları anlattım. Esasen bu yazıyı okumaya devam etmeden önce sözünü ettiğim o yazıya genel olarak yeniden bir göz atmanızda yarar görüyorum.

Yerli yersiz ecdattan ve atalardan bahsedip duran AKP kadroları iktidar olduktan sonra adeta apar topar denilecek bir şekilde (Selçuklu ve Osmanlı gibi iki büyük imparatorluğun ve tüm cumhuriyet döneminin birikimlerini ihtiva eden) bu Kanunu yürürlükten kaldırarak, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununu uygulamaya koydu. Bu düzenleme ile ülkemizdeki mali yönetimin tüm geleneksel yapıları yıkılarak tanınmaz hale getirildi. Maliye Bakanlığının tüm yetkileri ve gücü tırpanlanarak adeta devletin kolu kanadı kırıldı. Kısacası 5018 sayılı Kanun ile Maliye Bakanlığının tüm yetkileri elinden alındı ve devlet parası harcayan tüm kurumlardaki Maliye Bakanlığı korkusu yıkıldı.

Ancak her şeyi bambaşka hale getiren bu değişime rağmen Maliye Bakanlığının çok önemli yetkilerinden birisi 5018 sayılı Kanunda da korunmuştu. Bu yetki ise “Devlet mallarının yönetimi” ile alakalıydı.

9.6.1927 tarih ve 606 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan  1050   Sayılı Genel Muhasebe Kanunu’nun 23. Maddesi; “Devlete ait bütün  taşınmaz mallar  Tapu İdaresince Hazine adına tescil  edilir ve  Maliye Bakanlığı  tarafından yönetilir.”ve 24. Maddesi de; “Devlete ait  taşınmaz mallardan değeri yılları Bütçe  Kanunlarında saptanan  alt sınırdan  düşük olanlar Maliye  ve Gümrük  Bakanlığınca (harp gemileri Milli Savunma Bakanlığınca), alt ve üst sınırlar arasında kalanlar  Bakanlar Kurulunca  satılır; üst  sınırı aşanların satışı yasa ile olur.” şeklinde idi.

5018 sayılı Kanun ile Maliye Bakanlığının neredeyse tüm yetkileri ortadan kaldırılırken  “Devlet Malının Yönetimi” ile alakalı yetkilerine dokunulmadı ve 5018 sayılı Kanunun 46. Maddesinde “Genel bütçe kapsamındaki kamu idarelerinin her türlü taşınır ve taşınmazlarının satışına Maliye Bakanlığı yetkilidir.” ve 47. Maddesinde de “Hazinenin özel mülkiyetindeki taşınmazlarla Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerleri tahsis etmeye, kamu ihtiyaçları için gerekli olmayanların tahsisini kaldırmaya Maliye Bakanlığı; diğer taşınmazları tahsis etmeye ve tahsisini kaldırmaya ise maliki kamu idaresi yetkilidir. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin esas ve usûller Maliye Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.”  Hükümleri yer aldı. Daha sonra da Maliye Bakanlığı bu yasa hükümleri doğrultusunda gereken Tebliği hazırlayarak yayımladı.

Tüm bu yasal düzenlemelerden sonra ne oldu biliyor musunuz?Kanun hükümleri 2012 yılına kadar aynen bu şekilde uygulandıktan sonra sanki bu kanun hükümleri hiç yokmuş ve 2012 yılına kadar bu şekilde uygulanmamış gibi 16 Haziran 2012 tarih 28325 sayılı Resmi Gazetede Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN imzasıyla bir genelge yayınlandı. Genelgenin tam metni şöyle;

Başbakanlıktan:                GENELGE  2012/15

“Kamu kurum ve kuruluşları (Belediyeler ve il özel idareleri hariç) ile sermayesinin yüzde ellisinden fazlası kamu kurum ve kuruluşlarına ait şirketlerin, kendi mülkiyetlerinde veya tasarruflarında bulunan taşınmazlarıyla ilgili olarak; kamu kurum ve kuruluşları, vakıf, dernek veya bunların şirketlerine, gerçek veya tüzel kişilere; satış, kira, irtifak, takas, tahsis, devir vb. her türlü tasarrufa yönelik işlemleri için Başbakanlıktan izin alınacaktır. Bilgilerini ve gereğini rica ederim.

                Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN”

Böylece ne olmuş oldu? Yukarıda bahsettiğim tüm kanun hükümleri yok sayılarak devlet mallarının yönetim, tahsis ve satış işlemleri Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN’ın iznine bağlandı ve hiç kimse buna “ne oluyor burada?” demeksizin bu uygulamaya başlandı.

Şimdi sormak gerekmez mi?

Bu ülkede muhalefet ne iş yapar? Bu ülkede milletvekili adayları belirlenirken sadece “birilerinin işlerini takip edebilecek kişi olmak veya birilerine  yakın olmak ölçülerinden ne zaman vazgeçilecek? Muhalefet partilerinin bu koskoca ülkeden seçip Meclise gönderdiği milletvekilleri arasında maliyeciler, iktisatçılar, hukukçular yok mudur? Hadi onlar yok diyelim. Bu ülkedeki iki muhalefet partisi liderinden birisi eski Hesap Uzmanı ve diğeri de bir ekonomi doçenti değil midir? Böyle bir durumda Onların yapması gereken “Haftada bir Salı günleri yapılan TBMM grup toplantılarında kendi adamlarını karşıya dizip, orada bağırıp, çağırarak, hem kendinin ve hem de taraftarlarının gazını almak mıdır? İktidarın belirlediği gündemlerin peşine takılarak, oyalanmak mıdır? Başbakanla laf yarışı yapmak mıdır?”

 Yoksa mevcut kanun hükümleri  ile Hazine mülkiyetindeki taşınmazlarda Maliye Bakanlığına ve diğer taşınmazlarda ilgili kamu idaresine verilmiş olan “devlet mallarının yönetim, tahsis ve satış işlemleri” yetkisini adeta tüm ülkeyle ve tüm muhalefet ile alay edercesine tek cümlelik bir genelge ile oradan alıp Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN’a  verme şeklindeki bu kanunsuz uygulamayı gündeme getirip, bunu halkla paylaşıp, bu kanunsuzluğa karşı direnmek midir?

Toplam: 441 defa Okunmuştur.
Paylas

YORUMLAR
Bu Habere 2 Yorum Yapılmıştır.
  • Muammer Demirci
    03 Temmuz 2013 18:52

    Bütün koyunlar çobana tabidir. Çobanın iradesi dışında hareket edemezler. Koyunlara sadece otlanmak ve melemek düşer. Allah bu millete akıl, fikir versin. Atatürk diyorlar, ben bu millete her şeyi öğretim ama köle olmayı öğretmedim diyor ama Atatürk’ten sonra sahte dinciler bu milleti çok çabuk köleleştirdiler. Allah sonumuzu hayırlı eylesin.

  • Vedat GÜNGÖRÜR
    05 Temmuz 2013 9:00

    Çok güzel bir konuya temas etmişsiniz ellerinize yüreğinize sağlık.öyle bir genelge ile neler oldu biliyormusunuz acizane onlarıdn bir kaçınıda ben sıralayım izniniz olursa.
    1.(Maliye)Bakanlık her yıl başında yayınladığı genel yazı ile her ilin satacağı.kiraya vereceği,tahsil edeceği ecrmisil miktarlarıı vb. belirtip buna göre göstermesi gereken performansı istemekteyken 2012/15 sayılı genelgeyle bu performans sekteye uğratıldı ama bakanlık gönderdiği performans kriterlerinden vaz geçmediğinden idarelerde iç huzursuzluklar yaşanmaya başladı
    2- Yatırım için satılık veya kiralık hazine arazisi talep eden yatırımcıların işleri sekteye uğratıldı
    3- 2012/15 sayılı genelge için ek bilgi ve belgeler hazırlanması gerektiğinden iş yükü,brokrasi ve bir dizi evrak üretimi.vs arttı.
    4- zaten az personelle çok iş yapılmaya çalışılmaktayken böyle külfetlerle personelde başka birimlere kaçma fikri oluşmuştur
    ve bu genelgenin kime ne faydası var o bile tartışılır.
    saygılarımla

KÖŞE YAZARLARI

sonraki onceki
  • .Feyzullah BUDAK

    Dilsiz Şeytan Değiliz

    Devamlı okuyucularım benim yazılarımdaki ağırlıklı konuların başta Türk Dünyası olmak üzere genellikle kültür alanına yönelik olduğunu bilirler. Ama bir süreden beri  güncel konular ve ülke meseleleri hakkında da yazmaya başladım. Bunu bir fantezi olarak değil bir zaruret olarak yerine getirme ihtiyacı duyuyorum. ÇÜNKÜ;Vatanımızın bütünlüğü ve milletimizin birliği bakımından sancılı bir...

    .Feyzullah BUDAK
  • .Mali Müşavir Ali Kılıç

    90. Yılında Lozan Antlaşması

    Lozan  antlaşması, 307 sayılı kanunla Osmanlı imparatorluğunun son bulduğunu,  yerine TBMM hükümetinin kurulduğunu ilan eden ve yine bu meclisin  temsilcileri olan,   Dış işleri bakanı İsmet İNÖNÜ, Sosyal Güvenlik Bakanı Rıza NUR ve Trabzon milletvekili Hasan SAKA’ dan oluşan Türk  heyeti   ile Birleşik krallık, Fransa, İtalya, Japonya, Yunanistan, Romanya, Bulgaristan, Portekiz,...

    .Mali Müşavir Ali Kılıç
  • .Ziyaeddin Başkan

    Demokratik Cumhuriyet ve Özerk Kürdistan

    “Bizim çetrefilli, anlaşılması zor bir yolumuz yok. Dümdüz bir yolumuz var. O da demokratik cumhuriyet, özerk Kürdistan’dır.” Bu sözler meydanlarda, konferans salonlarında veya sohbet ortamlarında söylenmiş sözler değildir. 11-Şubat-2013 günü yani yaklaşık 4,5 ay kadar önce BDP Milletvekili Gültan Kışanak tarafından TBMM kürsüsünden söylenen sözlerdir. Hem de Türkiye Cumhuriyeti haritası üzerinde kırmızı renge boyadığı, 15...

    .Ziyaeddin Başkan
  • Ali ARIKAN

    Her Yıl Yenilendi ama Mesafe Bir Arpa Bo...

    Ankara – Erzurum – Kayseri çevre yolumuz 1975′te faaliyete geçti. Fakat 38 yıl geçmesine rağmen bir türlü yeşili, ağacı oluşturamadı. Her yıl ihale edilmesine rağmen, böyle mi ? olmalıydı. Çevre yolları şehrin giriş ve çıkışlarında önem arz eder. Şehrin aynasıdır. Maalesef ayna kırık, ayna bozuk, ayna kirli bu yılda ihalesi...

    Ali ARIKAN
  • Av. Serhat ALBAYRAK

    Türk Milliyetçiliği Şuuru

    ‘’Milliyetçilik’’ denince herkes bu kelimeden bir şeyler anlamaktadır; ancak tarif edilmeye gelince birbirinden farklı yüzlerce tarif ortaya çıkmaktadır. Çoğunlukla ‘’milletini sevmek’’, ‘’milletini kalkındırmak’’ gibi tariflerle açıklanmaya çalışılan bu kavram yine de her insana göre farklılık arz etmektedir. Milliyetçilik tarifini yapmak ne kadar zor ise bu kavramın doğuş sebebi olan ‘’Millet’’...

    Av. Serhat ALBAYRAK
  • Dr. Kürşad Ergün

    Gibileşmek…

         İnsan hayatında gerçekler ve gerçek ”gibiler” hep olmuştur. ”Gibilerden” kurtulmaya çalışmak ve kurtulmak bu konuda başarılı olmak önemlidir…      Gündelik hayatımızda sıkça karşılaştığımız ”gibileşmek” hayata duruş ve bakışımızda kalite kaybından başka bir şey değildir…      Düşünelim; etrafınızda bir yakınınız ya da merhaba ettiğiniz biri, bisikletini anlatırken vallahi araba...

    Dr. Kürşad Ergün
  • Faruk Serin

    SİVASSPOR’UN KEYFİNE DİYECEK YOK

    Haftanın stratejik olarak en önemli maçında Sivasspor İstanbul BüyükŞehirspor takımını 4-1 net bir skorla yenerek hem taraftarına keyif verdi hem de alt sıralardan kurtularak rakibini uçurumun dibine itti. Keşke sezon başından beri maçlarımız hep böyle coşkulu, zevkli, gollü olarak geçseydi diye içinden geçiriyor ama hep olmayacağı gerçeğini de göz ardı...

    Faruk Serin
  • Gökhan KARAOĞLU

    Oy Madımak Oyy !

         Tam 21 sene oldu. Olayın basına yansıyan tarafı Sivaslılar 35 kişiyi katletti olarak bir memleketi şahsi çıkarlarına oyuncak ettiler. Bu oyunda ikide başrol vardı Aleviler ve Sünniler…      Bizlerde hep saf milletiz hemen gaza geldik, oyuna alet olduk ve Sivas halkı olarak gelişememenin, dışlanmanın, hor görülmenin tüm...

    Gökhan KARAOĞLU
baslik
baslik

EN ÇOK OKUNANLAR

  • Malesef, bu hafta hiç haber girilmedi.
  • Malesef, bu ay hiç haber girilmedi.
  • Borçlu mükellefe hatırlatıcı mesaj

    Borçlu mükellefe hatırlatıcı mesaj

    Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 75 milyon insanın hakkını, hukukunu korumak için çalıştıklarını, bunların içinde girişimcilerin de olduğunu dile getirerek, ilk defa mükellefler için ”Mükelleflerin hakları bildirgesi” yayınladıklarını, ilk defa vergi denetiminin standartlarını oluşturduklarını, ilk defa idareye karşı mükellefin konumunu muazzam şekilde güçlendirdiklerini bildirdi. Mükellef bir beyanda bulunmuşsa, veya kamu alacağı...

  • TÜDEMSAŞ’ta İş Kazası 1 İşçi Hayatını Kaybetti

    TÜDEMSAŞ’ta İş Kazası 1 İşçi Hayat...

    Sivas’ta yük vagonunun altında kalan işçi hayatını kaybetti. Kadıburhanettin Mahallesi’nde faaliyet gösteren Türkiye Demiryolları Makinaları Sanayi AŞ (TÜDEMSAŞ) fabrikasında yüklenici firmaya bağlı olarak çalışan Kaddafi Gülmez (32),  onarım atölyesinde vinçle taşınırken düşen yük vagonunun altında kaldı. Gülmez, olay yerinde yaşamını yitirdi. Evli ve 3 çocuk babası Gülmez’in cesedi, incelemelerin ardından otopsi için Cumhuriyet...

  • Sivaslı Fotoğrafçılar Bir Araya Geldi !

    Sivaslı Fotoğrafçılar Bir Araya Geldi !

    Facebook’ta bir grup üzerinde faaliyetlerini yürüten Sivas’lı serbest fotoğrafçılar dün bir araya gelerek yüz yüze tanışma ve kaynaşma imkanı buldular. Çifte Minarede buluşan fotoğrafçılar tanışma faslının ardından bilgi alışverişleri yaptılar ve eğlenceli dakikalar geçiren fotoğrafçılar buradaki sohbetlerinin ardından tarihi dokusu ve havası olan kale ardı mahallesine giderek burada çekimler yaptılar....