Sivas Medya | Sivas Haberleri
 » 
Türk Milliyetçiliği Şuuru
a aa
04 Temmuz 2013 11:19
Av. Serhat ALBAYRAK
Av. Serhat ALBAYRAK Türk Milliyetçiliği Şuuru

‘’Milliyetçilik’’ denince herkes bu kelimeden bir şeyler anlamaktadır; ancak tarif edilmeye gelince birbirinden farklı yüzlerce tarif ortaya çıkmaktadır. Çoğunlukla ‘’milletini sevmek’’, ‘’milletini kalkındırmak’’ gibi tariflerle açıklanmaya çalışılan bu kavram yine de her insana göre farklılık arz etmektedir. Milliyetçilik tarifini yapmak ne kadar zor ise bu kavramın doğuş sebebi olan ‘’Millet’’ kavramını da tarif etmek bir o kadar zordur. Milletin birçok unsuru bulunmaktadır ve bu unsurlar her yönüyle Millet kavramını karmaşık bir biçime sokmaktadır. Dil ve soy, din, kitle ve vatan, zaman, ülkü, ortak egemenlik ve iktisadi birliktelik gibi unsurlar Milletin oluşmasında etkili olmuştur. Bunun yanı sıra her milletin farklı özellikleri bulunmaktadır. Türk Milletinin tarihi geçmişi de dikkate alındığında Türk Milletinin Özellikleri arasında, aksiyonel olmasını, çabuk intibak sağlayan bir yapısı olduğunu, hoşgörülü, yüksek ahlak ve fazilet sahibi olduğunu ve buna benzer birçok özelliğini sıralayabiliriz.

 

Milliyetçiliğin tarifinin ise Millet tarifinden daha karışık ifadelerle dile getirildiği ortadadır. Geçmişten bugüne kadar birçok ilim adamı ve sosyolog Milliyetçiliği birçok sosyal fikir ile bağdaştırmaya çalışmıştır. Kimisi Sınıfçılığı, kimisi Ferdiyetçiliği, kimisi Aileciliği, kimisi Sülaleciliği, kimisi Boyculuğu, kimisi Irkçılığı ve kimisi de Ümmetçiliği Milliyetçilik ile bağdaştırmaya çalışmıştır. Ancak Milliyetçilik kavramı tespit edilmeye çalışılırken bu tezlerin hepsinin karşısında anında bir antitez çıkıvermiş ve sağlıklı bir tespit yapılamamıştır. Milliyetçiliğin tarifinde konulan ölçü veya ölçülerin objektif olması gerekmektedir. Bütün milletlerin milliyetçiliklerinde geçerli olan objektiflik, toplum birimleri arasında tarihi yapan, kültürleri oluşturan ve kültür taşıyıcısı olarak milleti kabul etmektedir. Ancak her milletin de objektiflik unsurlarında yine farklılıklar arz ettiği bilinmektedir. Milliyetçiliğin ne zaman ortaya çıktığı konusunda da birçok fikir ortaya atılmıştır. Kimileri İngiltere İç Savaşını, kimileri Latin Amerika’daki bağımsızlık hareketini, kimileri Fransız Devrimini ve kimileri ise Alman romantizmini başlangıç olarak kabul etmektedirler. Ancak zannedildiği gibi milliyetçiliğin kökünü bu olaylardan birinde aramak doğru değildir. Eğer bu fikirleri baz almış olsa idik Türk Milletinin geçmişte kurmuş olduğu devletlerdeki milliyetçilik düşüncesini de inkar etmiş oluruz.

 

‘’Türk’’ kelimesi ilk olarak Oğuzların kurdukları Tukia devleti zamanında onlara başkaları tarafından verilmiştir. Yine Uygurların, asıl Oğuzları kendilerinden ayırmak için onlara ‘’Uluğ Türk’’ dedikleri de bilinmektedir. ‘’Türk’’ adı, Orhun Abidelerinde de ‘’Türük’’ olarak geçmektedir. Kullanılan bu ismin de ‘’Güçlü kuvvetli millet’’ anlamına geldiği değişik kaynaklarda ifade edilmektedir. Ziya GÖKALP de Türk’ün töreli, yasalı anlamında Töre’den geldiği kanaatindedir. Birçok kaynakta ‘’Türk’’ ün bir kavmin adı olmadığı; töreye girene, yani dini benimseyene bu sıfatın verildiği ifade edilmektedir. Bu sebeplerle İslamiyet’in, Türk Milletinin hayatında varlığının devamını sağlayacak kadar önemli olduğu belirtilmektedir. 11. Yüzyıldan beri İslamiyet Türk dünyasında öyle etkili olmuştur ki, artık Türk milletini İslamiyet’ten ayrı düşünmek imkansız hale gelmiştir. Bu sebepledir ki Türklerden, Müslüman olmayanların çok azı milli varlıklarını koruyabilmişlerdir.

Ziya GÖKALP, Milliyetçiliği; ‘’ bir duygu, dili ve dini aynı olanların birlik tezahürü’’ olarak tanımlamakta, Erol GÜNGÖR ise ‘’ Türk milli kültürünün koruma ve geliştirme iddiası’’ olarak tanımlamaktadır. Her iki tariften de Türk Milletinin varlığını koruma ve geliştirmenin asıl olduğu anlaşılmaktadır. Bir milletin koruma ve geliştirilmesi, ancak o milleti olu��turan özellikleri muhafaza etmekle mümkündür. Türk milletinin birçok özelliği bulunmaktadır ve Türk milletini oluşturan unsurları bir bütün olarak değerlendirmek gerekmektedir. Bu unsurları bir bütün olarak değerlendirmeyecek olursak büyük bir yanılgıya düşeriz. Türk Milliyetçiliği bir veya birkaç unsura değil bütünü oluşturan her bir unsura dayanılarak muhafaza edilmelidir. Mesela ünlü Sokullu Mehmet Paşa, Türk tarihinin büyük isimlerinden biri olarak anılmaktadır. Soy bakımından Türk değildir; ama tarihten öğrendiğimize göre, her gece Kur’an okuyacak kadar Müslüman, birkaç sayfa Türk tarihi okumadan uyumayacak kadar Türk’tür. Bu da gösteriyor ki, soy olarak Türk olmadan, Türk milletine ait olmak, hatta Türk Milliyetçiliği yapmak da mümkündür, zira paylaşılacak çok daha başka değerler mevcuttur. Bu da göstermektedir ki; Türk Milliyetçiliği ırk temeline dayanan bir milliyetçilik değildir. Avrupa’da geçerli olan milliyetçilik ırk temeline dayanmaktadır ve Avrupalılar kendilerini ari ırk olarak kabul etmekte ve milliyetçiliklerini bunun üzerine inşa etmektedirler. Türk Milliyetçiliği’nin ırk temeline dayanmadığını ispata birçok misal verilebilir.

 

Bazı milletlerde milliyetçilik, başka bir millete olan düşmanlık sebebiyle ortaya çıkmıştır. Mesela yıllarca Almanya’nın egemenliği altında yaşayan ve onlardan zulüm gören Çekler, milliyetçiliklerini Alman düşmanlığı üzerine kurmuşlardır. Türk Milliyetçiliği ise hiçbir zaman bir başka ülkeye olan düşmanlık sebebiyle ortaya çıkmamıştır. Türk Milleti birçok millet ile savaş yaşamış, düşmanlıklar kurmuş; ancak milliyetçiliğini bu düşmanlıklar üzerine kurmamıştır. Türk Milliyetçiliği ne Çin’e karşı verilen mücadele, ne Bizans’la girişilen kavgalar ne de Rusya ile olan savaşlar sebebiyle ortaya çıkmış değildir. Türk Milliyetçiliği geçmişten beri Türk Milletinde var olan bir idealdir ve verilen her mücadele de Türk Milliyetçiliğini koruma ve geliştirme adına olmuştur. Koruma ve geliştirme bütün tariflerde kendisine yer bulan iki kavram olması sebebiyle Milliyetçiliği korumak ve geliştirmek için bir millette Millet ve Milliyetçilik şuurunun bulunması muhakkaktır. Orta Asya’da kendilerinden daha kalabalık bir Çin milletinden kendini korumak ve geliştirmek için hareket eden Türkler benliklerini korumak adına göçebe yaşam tarzını seçmek zorunda kalmış ve bu sayede teşkilatçılık özelliklerini geliştirmişlerdir. İşte bunun sebebi Türk Milletinde Milliyetçilik şuurunun bulunmasından kaynaklanmaktadır. Burada İngiltere ve İrlanda örneğini vermek doğru olur sanıyorum. İngiltere yıllarca adalarda bulunan İrlanda’yı bünyesine katmak için çaba sarf etmiştir. Binlerce kilometre uzaklıktaki yüz milyonlarca nüfusa sahip Hindistan’ı sömürge haline getiren İngiltere, bitişiğindeki küçücük İrlanda’yı hakimiyeti altına alamamıştır. Çünkü İrlandalılarda milli vicdan teşekkül etmiştir. Hindistanlılarda ise ne din, ne dil birliği ne de yeteri kadar tarih şuuru vardı; dolayısıyla İngilizlere karşı koyabilmek için gerekli milli vicdandan yoksundular.

 

Mustafa Kemal Atatürk’e göre milliyet prensibi, Türklüğümüzü korumak için çokça itina gösterilecek bir prensiptir. “Asrî olan milliyet prensibi milletler arası genelleşmiştir. Biz de Türklüğümüzü muhafaza etmek için gayetle itina edeceğiz. Türkler medeniyette asildirler. Yeni Türk Devleti’nin temellerinden en önemlisi milliyetçiliktir. Milliyetçilik bugünkü birçok milleti esaretten kurtarıp kendi millî hakimiyetine kavuşturmuştur. Türkiye de bu merhaleden geçmiş bulunmaktadır. Mustafa Kemal, “Yeni Türkiye Devleti cihana hakim o kadir fikrin (milliyetçiliğin) Türkiye’de tecellisidir, tahakkukudur” demektir.

Atatürk’e göre Türk milliyetçiliği: Terakki ve inkişaf yolunda ve milletler arası temas ve münasebetlerde, bütün çağdaş milletlere paralel ve onlarla bir ahenkte yürümekle beraber, Türk içtimai heyetinin hususî seciyelerini ve başlı başına bağımsız hüviyetini korumuş bulunmaktadır.

Mustafa Kemal Atatürk, bir Türk milliyetçisidir. 22 Mayıs 1919’da yazdığı raporda millî birlik, millî egemenlik ve Türk duygusunu amaç edinmiştir. İlk hedef Türk milletinin Türkiye’de bağımsızlığını elde etmesidir. Türk milletinin oluşumunda tabiî ve tarihî bağlar ki, dil birliği, tarihî hatıralar, ahlakî örf ve âdetlerde ortak karakter, yurt ve siyasî varlıkta birlik şartlarıdır ve bunların hepsi de Türk milletinde vardır. Ortak kültür mirasına sahip fertlerin teşkil ettiği millî birlik ise, bütün bu unsurların bağları ile kuvvetlenir. Atatürk’ün deyimi ile, “Ne Mutlu Türküm Diyene” sözünü millî benliğimizin bir ifadesi olarak kullanabiliriz.

Türk Milliyetçiliği neden zararsız ve bu kadar önemlidir. Çünkü Türk Milliyetçiliği bir ırkçılık değildir.  Türk Milliyetçiliği demek Uygurların, Göktürklerin, Selçukluların, Osmanlıların ve birçok Türk Devletinin varlık amacını devam ettirmek demektir. Türk Milliyetçiliği demek İslam dinini savunmak ve korumak demektir. Milliyetçilik şuuru gelişmemiş olan birçok milletin tarih sahnesinden yok olduğu görmemiz üzere varlığımızı sonuna kadar sürdürmek demektir. Türk Milliyetçiliği, Yusuf Has Hacib’i, Hoca Ahmed Yesevi’yi, Mevlana’yı, Yunus Emre’yi, Mimar Sinan’ı yaşatmak demektir. Türk Milliyetçiliği, örfümüzü, adetlerimizi, geleneklerimizi, göreneklerimizi korumak ve devam ettirmek demektir.

 

Birileri her türlü milliyetçiliği ayaklarının altına aldığını söylerken ve bu söylemlere alkışların koptuğunu görünce o birilerine Türk Milliyetçiliğinin basit bir ideal olmadığını, Türk tarihinin başlangıcından itibaren Türk Milliyetçiliği’nin ne anlama geldiğini ve bu zamana kadar nasıl korunduğunu anlatmak istedim. Ancak biraz önce de söylediğim gibi çok basit bir ideal olmayan bu şuur birkaç cümleyle anlatılacak kadar sığ değil ve muhtevası tahayyülümü son derece zorlayacak kadar geniş olduğu için kısa da olsa düşüncelerimi aktarmak istedim. Bu kutsal şuuru ayaklarının altına almak isteyenlere bir ışık gösterdiyse ne mutlu bana.

Toplam: 96 defa Okunmuştur.
Paylas

Bu habere hiç yorum yapılmamış.

KÖŞE YAZARLARI

sonraki onceki
  • .Av. Avni Yazıcıoğlu

    Türk Töresi ve İslam Ahlakı

    Sevgili okurlarım, hayatımızda Türk Töresi ve İslam ahlâkına göre hareket başlıca prensiplerden birisidir. Zira İslam ahlâkı Kuran-ı Kerime dayanır. Kuran peygamberimize “sen en yüce bir ahlâk üzerinesin” demektedir. Peygamberimizde bu emre uygun olarak “Ben ahlâkı prensipleri tamamlamak üzere gönderildim” buyurmaktadır. O halde ahlâklı olmak, ahlâklı davranmak bizim için bir emirdir....

    .Av. Avni Yazıcıoğlu
  • .Feyzullah BUDAK

    Putin’den Ders Al !

    Vladimir PUTİN; Rusya Federasyonu Devlet Başkanı.Rusya Federasyonu’n da  9-16 Ağustos 1999 tarihleri arasında Başbakan Yardımcısı ve Başbakan Vekili, 16 Ağustos 1999’dan  itibaren de başbakan olarak görev yapmaya başladı. Devlet Başkanı Boris Yeltsin’in 31 Aralık 1999′da istifa etmesinin ardından, Anayasa gereği, üç ay içerisinde devlet başkanlığı seçimi yapılıncaya kadar bu görevi...

    .Feyzullah BUDAK
  • .Mali Müşavir Ali Kılıç

    Komşuları Arasında Yalnız Kalan Türkiye

    Türkiye’nin kuruluşundan itibaren, ATATÜRK tarafından geliştirilen “ Yurtta Sulh ( Barış ), Cihanda Sulh ( Barış ) “ ilkesini bugün yurt içinde göremediğimiz gibi,  yurt dışında da özellikle komşu ülkelerde de maalesef görememekteyiz. Türkiye’nin,   komşusu olan  9 ülke ile   sınırları bulunmaktadır. Bunlardan,  KKTC ve  Azerbaycan’ı bir tarafa bırakır isek kalan...

    .Mali Müşavir Ali Kılıç
  • .Ziyaeddin Başkan

    Demokratik Cumhuriyet ve Özerk Kürdistan

    “Bizim çetrefilli, anlaşılması zor bir yolumuz yok. Dümdüz bir yolumuz var. O da demokratik cumhuriyet, özerk Kürdistan’dır.” Bu sözler meydanlarda, konferans salonlarında veya sohbet ortamlarında söylenmiş sözler değildir. 11-Şubat-2013 günü yani yaklaşık 4,5 ay kadar önce BDP Milletvekili Gültan Kışanak tarafından TBMM kürsüsünden söylenen sözlerdir. Hem de Türkiye Cumhuriyeti haritası üzerinde kırmızı renge boyadığı, 15...

    .Ziyaeddin Başkan
  • Ali ARIKAN

    Her Yıl Yenilendi ama Mesafe Bir Arpa Bo...

    Ankara – Erzurum – Kayseri çevre yolumuz 1975′te faaliyete geçti. Fakat 38 yıl geçmesine rağmen bir türlü yeşili, ağacı oluşturamadı. Her yıl ihale edilmesine rağmen, böyle mi ? olmalıydı. Çevre yolları şehrin giriş ve çıkışlarında önem arz eder. Şehrin aynasıdır. Maalesef ayna kırık, ayna bozuk, ayna kirli bu yılda ihalesi...

    Ali ARIKAN
  • Av. Serhat ALBAYRAK

    Türk Milliyetçiliği Şuuru

    ‘’Milliyetçilik’’ denince herkes bu kelimeden bir şeyler anlamaktadır; ancak tarif edilmeye gelince birbirinden farklı yüzlerce tarif ortaya çıkmaktadır. Çoğunlukla ‘’milletini sevmek’’, ‘’milletini kalkındırmak’’ gibi tariflerle açıklanmaya çalışılan bu kavram yine de her insana göre farklılık arz etmektedir. Milliyetçilik tarifini yapmak ne kadar zor ise bu kavramın doğuş sebebi olan ‘’Millet’’...

    Av. Serhat ALBAYRAK
  • Dr. Kürşad Ergün

    Tarihi Vebale Girmek !

          MHP’nin toplumdaki itibarının artmasına mâni olmak ve ‘iki kutuplu siyaset’ formülünün kusursuz işlemesini sağlamak maksadıyla ‘semboller, simgeler’ üzerinden adeta bir ‘yarış’ gerçekleşiyor.      Bunu evvela eylemciler yaptı; şimdi de AKP yapıyor. MHP’nin ‘şahsına münhasır’ bir duruşa sahip olması istenmiyor. Bu sebeple seçmen kitlesine “ya o taraf, ya bu...

    Dr. Kürşad Ergün
  • Faruk Serin

    SİVASSPOR’UN KEYFİNE DİYECEK YOK

    Haftanın stratejik olarak en önemli maçında Sivasspor İstanbul BüyükŞehirspor takımını 4-1 net bir skorla yenerek hem taraftarına keyif verdi hem de alt sıralardan kurtularak rakibini uçurumun dibine itti. Keşke sezon başından beri maçlarımız hep böyle coşkulu, zevkli, gollü olarak geçseydi diye içinden geçiriyor ama hep olmayacağı gerçeğini de göz ardı...

    Faruk Serin
  • Gökhan KARAOĞLU

    Oy Madımak Oyy !

         Tam 21 sene oldu. Olayın basına yansıyan tarafı Sivaslılar 35 kişiyi katletti olarak bir memleketi şahsi çıkarlarına oyuncak ettiler. Bu oyunda ikide başrol vardı Aleviler ve Sünniler…      Bizlerde hep saf milletiz hemen gaza geldik, oyuna alet olduk ve Sivas halkı olarak gelişememenin, dışlanmanın, hor görülmenin tüm...

    Gökhan KARAOĞLU
baslik
baslik

EN ÇOK OKUNANLAR

  • Şarkışla’da trafik kazası: 3 yaralı

    Şarkışla’da trafik kazası: 3 yaralı

    Selahattin Duhan Çağlar (22) yönetimindeki 60 ZE 789 plakalı otomobil, Yıldırım Mahallesi TOKİ Kavşağında aydınlatma direğine çarptıktan sonra takla attı. Kazada sürücü ile otomobilde bulunan Enes Çukur (21) ve Latif Çırak (20) yaralandı. Şarkışla Devlet Hastanesine kaldırılan yaralıların sağlık durumlarının iyi olduğu öğrenildi.

  • Dörtyol Kavşağı’nda düzenleme yapılması için 2 bin imza topladılar

    Dörtyol Kavşağı’nda düzenleme yapı...

    Şarkışla ilçesinde Semih Demir (20) ve Sefa Özdemir (20), kavşakta düzenleme yapılması için başlattıkları imza kampanyasında, ilçe merkezinde kurdukları stantta 5 saatte 2 bin imza topladı. Demir, gazetecilere yaptığı açıklamada, ilçedeki kavşakta meydana gelen kazalarda birçok kişinin hayatını kaybettiğini ve çok sayıda insanın yaralandığını belirtti. Dörtyol Kavşağı’nın adeta “Ölüm kavşağı” haline geldiğini ifade eden Demir,...

  • Ramazan ayında lunaparka yoğun ilgi

    Ramazan ayında lunaparka yoğun ilgi

    Yenişehir Mahallesi’nde bulunan lunaparka, aileleriyle gelen çocuklar, birbirinden farklı oyun alanlarında eğlenmenin tadını çıkarıyor. Lunaparkın işletmecisi Nuri Kılınç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, “Sivas’ta 14 yıldır hizmet vermekteyiz. Lunaparkta 19 ünitede makinalarımız hizmet veriyor, her yıl en az iki üç makina ilave ediyoruz, hedefimiz 30 makinaya ulaşmak. Sivas’a en iyi şekilde hizmet etmek istiyoruz” ifadesini kullandı. Öğrencilere...

  • Otomobil park halindeki tıra çarptı: 1 ölü, 4 yaralı

    Otomobil park halindeki tıra çarptı: 1 ö...

    Zara ilçesinden Sivas istikametine giden Tarık Karakaya yönetimindeki 58 FK 505 plakalı otomobil, Erzincan-Sivas karayolunun Yarhisar köyü yakınlarında yol kenarında park halindeki 33 VFE 83 plakalı tıra arkadan çarptı. Kazada, otomobilde bulunan Gökhan Özcan (29), olay yerinde hayatını kaybetti, yaralanan sürücüyle Kenan Yancı, Burak ve Kerem Korkar, Sivas’taki çeşitli hastanelere kaldırıldı. Suşehri ilçesinde katıldığı programdan dönen Sivas Belediye Başkanı Doğan...

  • Eski Sanayide Yıkım Ölüm Getirdi !

    Eski Sanayide Yıkım Ölüm Getirdi !

    Eski Sanayi’de yıkılan dükkanların demir hurdalarını toplayan Ebubekir Özdemir (49) Kolonun yıkılması sonucunda altında kalarak can verdi. Daha öncede bir yandaki dükkanın hurdalarını topladığı anda düşüp hastanelik olan işçi Ebubekir Özdemir bu sefer kurtulamadı. Olay yerine gelen Cumhuriyet Başsavcısı incelemelerde bulunurken çok sayıda sağlık personeli ve itfaiye personeli göçük altından...

  • Sivas’ta trafik kazası: 6 yaralı

    Sivas’ta trafik kazası: 6 yaralı

    Karşıyaka Mahallesi Eski Kayseri Caddesi’nde 58 AN 006 plakalı otomobil ile 58 TD 808 plakalı otomobil çarpıştı. Kazada yaralanan Mehmet (61), Kaan (33), Mehmet Efe (3) ve Şaziye Karaca (50) ile Recep Mert (17) ve Ahat Kemer (17) , 112 Acil Servis ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından çeşitli hastanelere kaldırıldı. Kaza nedeniyle ulaşım bir...

  • Borçlu mükellefe hatırlatıcı mesaj

    Borçlu mükellefe hatırlatıcı mesaj

    Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 75 milyon insanın hakkını, hukukunu korumak için çalıştıklarını, bunların içinde girişimcilerin de olduğunu dile getirerek, ilk defa mükellefler için ”Mükelleflerin hakları bildirgesi” yayınladıklarını, ilk defa vergi denetiminin standartlarını oluşturduklarını, ilk defa idareye karşı mükellefin konumunu muazzam şekilde güçlendirdiklerini bildirdi. Mükellef bir beyanda bulunmuşsa, veya kamu alacağı...

  • TÜDEMSAŞ’ta İş Kazası 1 İşçi Hayatını Kaybetti

    TÜDEMSAŞ’ta İş Kazası 1 İşçi Hayat...

    Sivas’ta yük vagonunun altında kalan işçi hayatını kaybetti. Kadıburhanettin Mahallesi’nde faaliyet gösteren Türkiye Demiryolları Makinaları Sanayi AŞ (TÜDEMSAŞ) fabrikasında yüklenici firmaya bağlı olarak çalışan Kaddafi Gülmez (32),  onarım atölyesinde vinçle taşınırken düşen yük vagonunun altında kaldı. Gülmez, olay yerinde yaşamını yitirdi. Evli ve 3 çocuk babası Gülmez’in cesedi, incelemelerin ardından otopsi için Cumhuriyet...

  • Sivaslı Fotoğrafçılar Bir Araya Geldi !

    Sivaslı Fotoğrafçılar Bir Araya Geldi !

    Facebook’ta bir grup üzerinde faaliyetlerini yürüten Sivas’lı serbest fotoğrafçılar dün bir araya gelerek yüz yüze tanışma ve kaynaşma imkanı buldular. Çifte Minarede buluşan fotoğrafçılar tanışma faslının ardından bilgi alışverişleri yaptılar ve eğlenceli dakikalar geçiren fotoğrafçılar buradaki sohbetlerinin ardından tarihi dokusu ve havası olan kale ardı mahallesine giderek burada çekimler yaptılar....