Miting, belli siyasi ve sosyal amaçlarla kamuoyuna yönelik olarak açık yerlerde yapılan teşkilatlı gösteri toplantılarına verilen addır. Mitingler, demokratik rejimlerde bir yerde anayasal hak olarak gösterilir. Mitingleri amaçları bakımından birçok tasnife tabi tutmak mümkündür, özellikle milli amaçlı mitingler, Türk tarihine bakıldığında genellikle sıkıntılı dönemlerde sıkça tekrarlanan ve kamuoyunun vicdanını dışa yansıtan toplantılar olarak karşımıza çıkmaktadır.
Milli duygularla düzenlenen mitinglere ilk olarak Birinci Dünya Savaşı sonunda imzalanan Mondros Mütarekesi akabinde rastlamak mümkündür. Bu dönem Türk Milleti için büyük sıkıntıların başladığı bir dönem olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu dönemde milli birlik ve beraberlik duygusu etrafında birleştirilmek istenen halk kitleleri mitingler aracılığıyla bir araya getirilmiştir.
15 Mayıs 1919 tarihinde İzmir’in haksız yere Yunanlılar tarafından işgal edilmesi üzerine başta İstanbul olmak üzere birçok şehirde protesto mitinglerinin yapılmasına sebep olmuştur. Söz konusu bu mitinglere bakıldığında yıkılma sürecini yaşayan Osmanlı Devleti’nin kalıntıları arasından sıyrılan Türkler, artık kendilerini kurtarma gereğini hissettiklerinden bunu dışa da yansıtmaya çalışmışlardır. Bu dönemde düzenlenen mitingler, Türk Milliyetçiliğinin aksiyon haline geçişinin göstergesi olmuştur. Bu mitinglerde dile getirilen ifadeler incelendiğinde; bir milletin şahlanışı, yeniden ayağa kalkışı ve dirilişi karşımıza çıkmaktadır.
Birinci Dünya Savaşı yenilgisinin ardından 30 Ekim 1918 tarihinde imzalanan Mondros Ateşkes Antlaşması, Osmanlı Devleti’nin her bakımdan elini kolunu bağlayan hükümler içermektedir. Galip devletler, antlaşma hükümlerini kendi çıkarlarına göre yorumlayarak, adeta Türk Milletini tarih sahnesinden kaldırmayı hedeflemişlerdir. Mütareke dönemindeki en önemli husus, Osmanlı Devleti’nin paylaşılması meselesi idi. Geçmişten beri Şark Meselesi olarak adlandırılan ve Türkleri Anadolu’dan atmayı hedefleyen politika, bu dönemde tekrardan boy gösteriyordu.
Bu süreç içerisinde İzmir’in işgal edilmesi sonrasında tüm ülkede tepki ve protestolar yapılmıştır. Bu tepki ve protestoların en etkili olanları başkent İstanbul’da yapılanlardır. Bu nedenle bu protestolar tarihe İstanbul Mitingleri olarak ismini yazdırmıştır. İstanbul’da gerçekleştirilen protesto mitingleri 17 Mayıs’ta başlamış ve 30 Mayıs 1919 tarihine kadar aralıklarla sürmüştür. İstanbul’da başlatılan mitingleri zamanla Anadolu’nun çeşitli şehirlerinde yapılan mitingler ve protestolar takip etmiştir. Tarihimizde önemli bir yere sahip olan bu mitingler, Türk Milletinin, Türklük duygusu etrafında kenetlenmesini sağlamış, Milli Mücadele fikri etrafında birleştirmiş ve Milli Mücadelenin fikri altyapısını hazırlamıştır.
Milli Mücadele döneminde İzmir’in işgali üzerine yoğun bir şekilde mitingler düzenlenmiştir. Yaşadığımız bu günlerde ise Türklük ve Türk Milleti işgal edilmeye çalışılmaktadır. Tarih değil, hatalar tekerrür ediyor, evet bu doğrudur. Milli Mücadele döneminde nasıl ki bu işgale ve işgallere sesini çıkarmayan hatta destek veren hainler var ise bugün de Türk Milletinin kimliği üzerinde oyunlar oynayarak Türklüğü yok etmeye çalışan hainler bulunmaktadır. Milli Mücadele döneminde yapılan bu mitingler, dış dünyaya tepki göstermekten ziyade Türk Milletinin milli duygularını ön plana çıkartarak uykudan uyanmasını sağlamıştır. Yeniden bir Milli Mücadeleye ihtiyacımızın olduğu bu dönemde Türk Milletinin, Türklük duygusu etrafında birleşerek haklı tepkisini tüm kamuoyuna duyurması açısından Milliyetçi Hareket Partisi’nin düzenlemiş olduğu ve halen de devam eden ‘’Milli Değerleri Koru ve Yaşat’’ mitinglerini çok önemsiyorum. Açılım süreci adı altında bebek katili Apo ile yapılan görüşmelerle devam eden yıkım projesinin halka iyi bir şekilde anlatılması gerekmektedir. Aslında yapılmak istenenin Türk Milletini yok ederek emperyal güçlerin isteklerini yerine getirmek olduğunu izah etme gereği hasıl olmuştur.
Bu amaçla 9 büyük miting tertip edilmiştir. Bunlar; Bursa’da ‘’Kuruluş Mitingi’’, İzmir’de ‘’Bayrak Mitingi’’, Adana’da ‘’Vatan Mitingi’’, Erzurum’da ‘’Birlik Mitingi’’, Konya’da ‘’Türkçe Mitingi’’, Elazığ’da ‘’Kardeşlik Mitingi’’, İstanbul’da ‘’Demokrasi Mitingi’’, Samsun’da ‘’Kurtuluş Mitingi’’ ve son olarak Ankara’da ‘’Türkiye Mitingi’’dir. Bu mitingler, bir seçim mitingi değildir tam manasıyla Türk Milletinin yeniden dirilişini sağlamak amacıyla tertip edilen tepki mitingleridir. Bursa ve İzmir’de gerçekleştirilen mitingler göstermiştir ki Türk Milleti bu yıkılma projesinin karşısında dimdik durmaktadır. Hükümetin yıkım adına 63 kişiden oluşan bir heyeti bölge bölge gezdirip insanları kandırmaya çalışmasının neticesi malumdur. Milletimiz bu heyete gereken cevabı vermiştir ve bunun karşısında Milli Değerleri Korumak ve Yaşatmak adına başlatılan mitinglerdeki coşkulu kalabalık da bunun en güzel göstergesi olmuştur. Nasıl ki Milli Mücadele döneminde Türk Milletinin haklı tepkisi mitingler aracılığıyla dışa vurulmuş ve bir kamuoyu oluşturularak vatansever insanlar bir araya getirilmiş ise bugünde bu birliktelik Milli Değerleri Koru ve Yaşat mitingleri ile sağlanacaktır. Bunun en güzel göstergesi Bursa ve İzmir olmuştur. Kalan 7 büyük mitingin özellikle takip edilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Saygılarımla.